ANNEME MEKTUPLAR-4 /ANNELER GÜNÜ

Anneme mektuplar-4
Anneme mektuplar-4
Annem; Günün kutlu olsun. Seni hala çok özlüyorum. Artık, yaşadıklarımızın bir kabus olmadığını biliyorum. Hepsi gerçek. Sen gittin. Bir daha gelmeyeceksin. Kabullenmekten başka çarem yok. Sensiz ilk anneler gününde ; ardından yaşananları anlatmak istiyorum sana. Anneannem öğrendi hastalığını, bize çok kızdı, gizlediğimiz için. Senden de gizledik, biliyorsun artık. Üzülmenizi istemedik anneciğim. Arkandan çok ağladı anneannem. Göz yaşı dinmek bilmedi. Evlat acısıyla yandı da yandı. Arkandan ağıtlar yaktı. ’ Kibar kızım’’, ’’kibarım’’ diye ağladı günlerce. Seni o yıkamış. Bir anne için ne büyük acı. Doğurduğu bebeğini , gömülmek üzere yıkamak…Saçında benim pembe tokam varmış. Hani, ana evimde geçen yıl unuttuğum . .. Avuçlarında sımsıkı tutuyor, yanından ayırmıyor onu, kokun sinmiş diye. Kokun sinen diğer kıyafetlerini biz aldık anne. Kızların … Teyzelerim kahroldu. İnanamadılar gidişine. Oysa biz onlara hastalığından bahsetmiştik. Ama hep iyileşeceğine inandılar. Kendilerini kandırdılar anlayacağın. Sen onların ablalarıydın. Ablasız kaldı büyük teyzem. Yıllardır altlı üstü oturmanızdan dolayı çok anı biriktirmiş . O anılar bir bir ağıt oldu. Babam da ağladı arkandan biliyor musun? Hiç ağlarken görmediğim babam, sen gittiğinde çok ağladı. Pişmanlıkları, yaptıkları, yapamadıkları göz yaşlarıyla toprağına aktı. Ona söylemek istediklerimiz boğazımızda düğümlenip kaldı anne. Kızgınlığımız, kırgınlığımız, gözlerine baktıkça merhamete karıştı. Bir buçuk aydır hastanede babam. Büyük bir trafik kazası geçirdi. ‘’Kırılmadık kemik kalmamış neredeyse’’ dedi doktor. Yoğun bakımda çok kaldı. İki ameliyat geçirdi arka arkaya. Ama sen merak etme, tam da istediğin gibi onun yanındayız hepimiz. Görevimizi yapıyoruz. Ne kadar üzmüş olsa da seni , hep derdin ya, ’’O, sizin babanız’’. O bizim babamız anneciğim, evet. Onun için de çok üzülüyoruz. İyileşmesi için dua ediyoruz. Bize gelince; Küçük oğlun ,ince sızın, son anlarını tek göremeyen göz bebeğin ;çok üzüldü, çok ağladı annem. Derin bir yara kaldı onda, senden geriye, bunu görüyorum. Adana’da olduğu sürece mezarını sık sık ziyaret etti, ağaç fideleri dikti, çiçekler ekti. Çok isterdin ya, namaza başladı. Senin son isteğini yerine getirircesine, görev bilerek. Görseydin nasıl mutlu olurdun. Büyük oğlun çok göstermedi duygularını yine. Naaşının başında bağırdım ona, çıldırasıya. Çok üzgünüm. Böyle olsun istemezdim. Ama , yasını tutmama engel olmaya kimsenin hakkı yoktu. Buna tahammül edemedim annem. Kızların için ne ifade ettiğini biliyorsun. Nurumuz, ışığımızdın. El bebek gül bebek sarıp sarmaladığımızdın. Dayanağımız, sığınağımız, dert ortağımız, sırdaşımız, can dostumuzdun. Her birimizin diğer yarısı olacak kadar çoktun. Sıkıntılarımızın, üzüntülerimizin, bunalımlarımızın ilacıydın. Sana söyleyecek çok şey var bize dair. Ama benim hala bu kısmı yazmaya gücüm yok. Şimdi, şu anda , kokuna ve sesine ihtiyacım var anne. Sana sarılmaya ihtiyacım var.




Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Anneme Mektuplar ne kadar duygulu yüreğindeki acıyı Annene olan sevgini nasıl anlatmışsın Okurken gözyaşlarımı tutmadım bıraktım Bir evladın Annesi için Agıtını dinledim sevgisini özlemini annesizligin ne amansız bir acı olduğunu yüreğimde duydum Gözyaşlarım bu acıya tanık olsun istedim Gülcan canım kardeşim senin acın benimde acım annenin ruhu şad olsun Herzaman ki gibi ağlattın yine Ablanı artık Anneni yıllardır tanıyor muşum gibi hissediyorum Uzun ömürlü olman için duacıyım Seviyorum seni ��������

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel kalpli ablacım... Ne kadar duyarlı ve derinsin. Hissedebilmek için yürek gerek... Seni tanıdığım için şanslıyım. Değerli yorumun için çok teşekkür ediyorum Aynur Ablacım. Yürek dolusu sevgilerimle.

      Sil

Yorumlarınız benim için çok değerli.Teşekkürler...