tag:blogger.com,1999:blog-35864075594967918442024-03-06T02:10:05.639+03:00Kelimelerim VARKelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.comBlogger121125tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-70085456383061870902023-08-16T15:30:00.003+03:002023-08-16T15:33:52.512+03:00SEVGİLİ DAYIMA VEDA<p></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZon3AsPSkyJTnap2VHqQD0LO15vg8-dPOzeUrGexbHV3bcXIcCrqFKN9wz2NvdaPwnree8knCykirKcUgClamrqTigvV2X2qnmUCGEcT1xvF8-8G93-BudQDq08uGX_wR4e4oWDWUJR0SQGAIGlsohtdsFPR-JLpNfBTt3nOGVKFOVVM7EmSLL4f2glTl/s5472/pexels-sergio-souza-2973832.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Sevdiklerimizin ölümü" border="0" data-original-height="5472" data-original-width="3648" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZon3AsPSkyJTnap2VHqQD0LO15vg8-dPOzeUrGexbHV3bcXIcCrqFKN9wz2NvdaPwnree8knCykirKcUgClamrqTigvV2X2qnmUCGEcT1xvF8-8G93-BudQDq08uGX_wR4e4oWDWUJR0SQGAIGlsohtdsFPR-JLpNfBTt3nOGVKFOVVM7EmSLL4f2glTl/w266-h400/pexels-sergio-souza-2973832.jpg" title="Sevgili Dayıma Veda" width="266" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgili Dayıma Veda</td></tr></tbody></table><br /> Dayımı kaybettik! Annemin, on beş yaş küçüğü...<p></p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Dayım, çocukluğumun baş kahramanlarından biriydi. Benim için
çok özeldi. Ben çocuktum; o, genç, yakışıklı, akça pakça bir delikanlı… Arkadaşım,
sırdaşımdı! Güler yüzlü, neşeli, hayat doluydu. Şakalar yapar, etrafındakileri
güldürmeye, mutlu etmeye çalışırdı hep. Mesela, beni çocuk parkına götürdüğü
bir günün hatırası, silinen birçok anıya inat capcanlı durur hafızamda. Hatta o
anı, beş yıl önce burada <a href="https://www.kelimelerimvar.com/2016/04/salincakdayim-ve-ben.html">Salıncak,
Dayım ve Ben</a> adlı yazımda paylaşmıştım.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p>
<p class="MsoNormal">Bana geleceğe dair hayallerini anlatırdı dayım. Benim
geleceğime dair güzel hayallerinden bahsederdi. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"> İlk okuldan sonra
Tarsus’ta yatılı okula verilmiş, daha çocuk yaşta özlemle, gurbetle tanışmıştı.
Adana-Tarsus arası kısa mesafe olsa da, o yaşta bir çocuğun kalbinde eminim ki
o yol çok uzundu. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">En büyük hayali Almanya’ya gitmekti. Sonunda gitti de. Ben
daha lisedeydim o zaman. Onu bir dahaki görüşüm üniversiteden sonra oldu. O da
son görüşümmüş, bilemedim. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Almanya’ya gittikten sonra evlendi. Duydum ki çocukları
olmuş. Üç oğlan… Sonra boşandığını duydum. Çocuklarını göremediğini… Yalnızlığa
itildiğini… <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Uzun zaman haber alamadık ondan. Anneannem evlat özlemiyle
yandı. Dayım vardı ama yok gibiydi. Nerede, ne yapıyordu? Ne yiyor, ne
içiyordu? Üşüyor muydu? <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">İki yıl önce büyük dayımla Almanya’ya gidip onu gördü
sonunda anneannem. Dünya gözüyle son görüşü olduğunu bilemeden. Hatta
fotoğrafını paylaştılar bizimle. Saçları dökülmüş, elbette yaş almıştı.
Yaşlanmış diyemem; o zaman, sanırım elli üç yaşındaydı. Yüzü yine gülüyordu
fotoğrafta. Videoya da çekmişlerdi. Annesine sarılıyor, yine şakalaşıyordu.
Benim çocuk ruhlu dayım, sanki hiç büyümemişti. Çok uğraşmışlar ama Türkiye’ye
dönmeye ikna edememişlerdi. Terk edilmişliğine, yalnızlığına, kimsesizliğine
razıydı ama çocuklarından ayrılmaya gönlü elvermemişti. Keşke verseymiş. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">“On beş gün hastalıkla boğuşmuş.” dediler. “Dayanamayınca, çocuklarının
kapısına gidip içeri almaları için adeta yalvarmış.” dediler. Söylediklerine
göre; dayım, o kapıdan çocukları tarafından geri çevrilmiş. Anlatılanlar
doğruysa, annelerinin korkusundan, o kapıdan babalarını hasta halde geri
çeviren evlatların vicdanı bir ömür onları rahat bırakır mı? O çocukları bu
davranışa sürükleyen kadının vicdanına ne demeli!<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Dayım, memleketinde bunca seveni, bunca değer vereni varken;
ailesinin kıymetlisi, kardeşi, ağabeyi, amcasıyken, gurbette kendi öz evlatları
tarafından hasta halde bir başına ölüme terk edilmiş. Sonrası da var ama
yüreğim daha fazlasını anlatmaya dayanmıyor. Dayımın hikayesi işte en çok bu
yüzden içimizi yaktı, kavurdu. Ve bu hüzünlü hikaye <a href="https://www.kitapsec.com/Products/Incirler-Cicek-Acmaz-Cinius-Yayinlari-653898.html">“İncirler Çiçek Açmaz”</a> adlı
kitabımın “Kapılar” adlı öyküsünde ebediyen yaşayacak.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Vicdan, en adil hakimdir. O hakimin karşısında
yargılanmaktan korkmayan “İnsanım!” demesin. Koca bir ailenin yüreğine düşen ateşten
sorumlu olanlar! Dilerim insanlığınız kalmıştır da vicdanınız karşısında
yargılanırsınız!<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Babasının ve ablasının ardından bu dünyadan göçen sevgili
dayım; anılarımda, mavi gözlerinin neşesi ve gülen yüzü ile hep mutlu kalacak.
Mekanın cennet olsun dayı!<o:p></o:p></p>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-50694177770065593782023-04-27T15:42:00.034+03:002023-08-16T16:22:24.834+03:00HEP YALNIZLIKTI YANIMDAKİ<div class="separator" style="clear: both;"><p class="MsoNormal"><br /></p>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisUSrBd5A6EZ5hEsgbtCeZ_bBb-CfprF6DwydJLc7wyRf0y6_t3ZvNAO1YNM3eD3d7ctxN7gKjTSRfsG2_nfbtxRcMKrurl4DqEc7PwJb4F10LIuVt-ru_IA9BQ6JWQb3l-lnpuTyBXJy0RGL6JUUK0djI6zGDkHk8ETeKqp-OgmelVOPbUfGPAAVrUQ/s1679/pexels-photo-14589752.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1679" data-original-width="1599" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisUSrBd5A6EZ5hEsgbtCeZ_bBb-CfprF6DwydJLc7wyRf0y6_t3ZvNAO1YNM3eD3d7ctxN7gKjTSRfsG2_nfbtxRcMKrurl4DqEc7PwJb4F10LIuVt-ru_IA9BQ6JWQb3l-lnpuTyBXJy0RGL6JUUK0djI6zGDkHk8ETeKqp-OgmelVOPbUfGPAAVrUQ/w381-h400/pexels-photo-14589752.jpg" width="381" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hep Yalnızlıktı Yanımdaki<br /></td></tr></tbody></table><p class="MsoNormalCxSpMiddle"></p><p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><br /></span></p><p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Kaç kez denedim
aranıza karışmayı<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Uzun yolculuklar
ertesi<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Hep bendim son
inen oysa<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Hep yalnızlıktı
yanımdaki<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Çantamda bir
bulut dolusu gözyaşı<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Hep bir vedayı
öptüm <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><o:p> </o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Ellerim üşüdü
kalabalığınızda<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Bir ben, bir
aynadaki ben <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Bir kafamdaki,
bir içimdeki<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormalCxSpMiddle"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;">Ne de çoktunuz</span></p>
<p class="MsoNormalCxSpMiddle"><br /></p>
<a href="https://www.kelimelerimvar.com/2023/04/hep-yalnizlikti-yanimdaki.html" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><b style="text-align: left;"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"></span></b></a><b style="text-align: left;"><span style="background: white; color: #141823; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin;"><div style="text-align: center;"><a href="https://www.kelimelerimvar.com/2023/04/hep-yalnizlikti-yanimdaki.html" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"></a></div><br /><o:p><br /> </o:p></span></b></div>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-30270713860959612942021-09-30T16:33:00.008+03:002023-08-16T16:23:17.708+03:00İNCİRLER ÇİÇEK AÇMAZ<p><i style="text-indent: 0cm;"></i></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i style="text-indent: 0cm;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4O9umTtyVHtk1Tq4EAfFLKsuIM_zIXu40eyxFi6uuMRkOI4PTQSJaPjTlb1claUsIDkOIq-FmvJ95tcuE1VYQHIllhnaLKWoB5HJuQkdS6y5nfaH4d6wxsepN5-YmHsQ6VHYvuCIiTRc5/s2048/incir-scaled.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1669" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4O9umTtyVHtk1Tq4EAfFLKsuIM_zIXu40eyxFi6uuMRkOI4PTQSJaPjTlb1claUsIDkOIq-FmvJ95tcuE1VYQHIllhnaLKWoB5HJuQkdS6y5nfaH4d6wxsepN5-YmHsQ6VHYvuCIiTRc5/w326-h400/incir-scaled.jpg" width="326" /></a></i></div><i style="text-indent: 0cm;"><br /><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;"><br /></span></i><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Oleeeyy! İlk
kitabımla edebiyat dünyasına adımımı attım nihayet.</span><span face=""Segoe UI Emoji",sans-serif" style="font-size: 12pt; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol-ext; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: "Segoe UI Emoji";">😊</span><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Adı “</span><span style="font-size: 14pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">İNCİRLER ÇİÇEK
AÇMAZ</span><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">” <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Hem de bir
öykü kitabı… Yıllarca deneme yazmış, az buçuk şiire bulaşmış biri olarak kurgu yazmaya
hep soğuk bakmıştım. Ama onun da tadı başkaymış. Yeni karakterler yaratmak, onları
konuşturmak, bir hikaye kurgulamak, etkileyici bir son için günlerce kafa
patlatmak da güzelmiş. Valla rüyalarımda bile çalıştım.</span><span face=""Segoe UI Emoji",sans-serif" style="font-size: 12pt; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol-ext; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: "Segoe UI Emoji";">😊</span><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Umarım
edebiyat dünyasında kendine bir yer bulur ve okuyucusu bol olur. </span><span style="font-size: 12pt;">Gözümün nuru, alnımın
akı olur dilerim. </span><span style="font-size: 12pt;"> </span><span style="font-size: 12pt;"> </span><span style="font-size: 12pt;"> </span><span style="font-size: 12pt;"> </span><span style="font-size: 12pt;"> </span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">İlk kitabımı ebediyete
göçen anneme ithaf ettim. Kelimelerimde onun izi, cümlelerimde onun emeği var. Minnet
ve özlemim hiç bitmeyecek.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ayrıca emeği
geçen;<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Bana okuma
yazmayı öğreten, kitapları sevdiren, uzun yıllardır görmediğim, nerede olduğunu
bilmediğim Fatma Abla’ma,<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Emeklerinden
dolayı Yaşar öğretmenime,<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Yazmak konusunda
beni hep cesaretlendiren ve Çocuk Kalbi kitabını hediye ederek gönlümü fetheden
Işıl Hoca’ma,<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Uzun yıllar
ara verdikten sonra beni kelimelerle tekrar buluşturan, kitap yazmam konusunda sürekli
motive eden arkadaşım Evren’e TEŞEKKÜR ediyorum.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Onlar benim "HAYATIMIN
KADINLARI"<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">“İncirler
Çiçek Açmaz”ı anneme ithaf ettim ama hayatıma dokunmuş, yüreğimde iz bırakmış
tüm kadınlara hediye ediyorum. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ve…<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p>
</p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Emeklerinden
ve desteğinden dolayı eşim Hayrettin Turan’a ve varlıklarıyla ilham kaynağım
olan oğullarım Deniz ve Ege’ye “Sevgilerimle” demeden edemiyorum.</span><span face=""Segoe UI Emoji",sans-serif" style="font-size: 12pt; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol-ext; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: "Segoe UI Emoji";">😊</span><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"> <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm;"><span style="font-size: 12pt; mso-bidi-font-family: Calibri; mso-bidi-theme-font: minor-latin; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br /></span></p><p>Kitabımın arka kapağında şöyle yazıyor:</p><p><br /></p><p class="MsoNormal"><b><i>Kimisi, uzakların hayalini kurar; yeşil bir ülke, dost bir
şehir, türkülerdeki köy…<o:p></o:p></i></b></p><p class="MsoNormal"><b><i>“Gitsem nasıl olurdu?” diye düşünür kalan. “Kalsam nasıl
olurdu?” der gidebilen. Günün sonunda; hayata tutkuyla sarılıp “giden” de,
ucundan kıyısından tutunup “kalan” da diğer seçeneği merak eder.<o:p></o:p></i></b></p><p class="MsoNormal"><b><i>Gidilmeyen her yol, her tercih, her eylem ve eylemsizlik;
başka başka hayatlar kurgular, kayıp öyküler ülkesinde. İğne uçlu acılar, tüy
dokunuşlu mutluluklar, çekiç darbeli hayal kırıklıkları; yeniden ve yeniden,
yeni öyküler yontar o boyutsuz ülkede.<o:p></o:p></i></b></p><p class="MsoNormal"><b><i>İncirler Çiçek Açmaz, kayıp ülkenin keşfine samimi bir
davet…<o:p></o:p></i></b></p><p class="MsoNormal"><b><i>Onun; umut eden, pişman olan, acı çeken, hayal kuran, mutlu
olan, ah eden, şükreden öykülerinden, hayal gücüne tutunanlara…</i></b></p><p class="MsoNormal"><b><i><br /></i></b></p><p>İlk öykünün girişinden de kitap hakkında biraz ipucu vermiş olayım:)</p><p><br /></p><p><i style="text-indent: 0cm;"><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;"><b>Annem mutfakta
kahvaltı hazırlıyor. Ekmek dilimleri üzerine yoğurt kaymağı yine… Sabahları türkü
söylüyor bazen. “Geçti dost kervanı, eğleme beni…” Evimizde huzur, soframızda
bereket, annemin sesi bir de babamın gölgesi … Yetiyor bize.</b></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-indent: 0cm; vertical-align: baseline;"><i><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;"><b>Hava kararıyor; yemek
kokuları sarıyor bu defa yuvamızı. Küçük evimizin yer sofrasında, birbirimizin
gözlerine bakabilecek kadar yakınız.</b></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-indent: 0cm; vertical-align: baseline;"><i><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;"><b>Kışın sobada odun
çıtırtıları, üstünde kestane ve mutlaka çaydanlık “Olmalı!” diyoruz.</b></span></i></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-indent: 0cm; vertical-align: baseline;"><b><i><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;">Sonra dağılıyoruz
birer birer. Bez bebeğim, kaymaklı ekmeğim, annemin türküleri, akşam sefası,
fesleğenin kokusu… Yer sofrasında can yoldaşlığımız… </span></i><i><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;"><o:p></o:p></span></i></b></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-indent: 0cm; vertical-align: baseline;"><i><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;"><b>Babamın incir ağacında
asılı gölgesini bırakarak geride, yalnız hayatlar sahipleniyoruz.</b></span></i></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-indent: 0cm; vertical-align: baseline;"><i><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;"><br /></span></i></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-indent: 0cm; vertical-align: baseline;">Özellikle Cinius yayınlarından kitabımı alırsanız sevinirim. Ayrıca pandora, kitapyurdu, bkm gibi diğer satış kanallarından da ulaşabilirsiniz. Yorumlarınızı da paylaşın lütfen. <br /></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0cm; text-indent: 0cm; vertical-align: baseline;"><i><span color="windowtext" style="border: 1pt none windowtext; font-size: 12pt; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;"><br /></span></i></p>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-51296379690169902952021-05-13T22:51:00.005+03:002021-05-13T22:53:47.696+03:00KIRMIZI BİSİKLET<p> </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIkQDMtt08eLPGHMuouhXTEVywD8ylTxnhmqh5mqgjOBrE8FZEopmF9ShY_OkOi0g-cuaZjt-T3qbp2_jmsw3dfOS-FuBBUNe_p_elOWjUTvIEaWvYc0eVCEpHWl8HMXo-KyRD8-TMkrsv/s1920/bike-4846651_1920.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1280" data-original-width="1920" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIkQDMtt08eLPGHMuouhXTEVywD8ylTxnhmqh5mqgjOBrE8FZEopmF9ShY_OkOi0g-cuaZjt-T3qbp2_jmsw3dfOS-FuBBUNe_p_elOWjUTvIEaWvYc0eVCEpHWl8HMXo-KyRD8-TMkrsv/w320-h213/bike-4846651_1920.jpg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kırmızı Bisiklet</td></tr></tbody></table><br /><p></p><p class="MsoNormal">Kırmızı bisikletim,<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Bu kış dışarıda kaldı.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Zincirli çocukluğumun<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Şahidi rengi soldu.<o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">Rüyalarımın süsüydü.<o:p></o:p></p><p class="MsoNormal">Yaramaz arkadaşım...</p><p class="MsoNormal">Eski bayramlar gibi</p>
<div style="border-bottom: solid windowtext 1.0pt; border: none; mso-border-bottom-alt: solid windowtext .75pt; mso-element: para-border-div; padding: 0cm 0cm 1pt;">
<p class="MsoNormal" style="border: none; mso-border-bottom-alt: solid windowtext .75pt; mso-padding-alt: 0cm 0cm 1.0pt 0cm; padding: 0cm;">Paslı bir geçmiş şimdi.<o:p></o:p></p>
</div>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-48422339192392452412021-04-25T01:45:00.012+03:002021-04-25T13:03:16.845+03:00HUZURSUZLUK<p> </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFMF7oOqt1Z2_nQidLUo3Nnr83Vv-NJCS0kjdPKsviv4lBRpeG4lx5YR_ZmUbL7_YeBZ9VQMOLw90Peqodsuic9A6EjMtSJeMpIbYCHHGP9Q46h4LoQwwaDJfc8__uEyoInzpoissFSgna/s1599/WhatsApp+Image+2021-04-25+at+01.17.34.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Zülfü Livaneli" border="0" data-original-height="1599" data-original-width="1425" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFMF7oOqt1Z2_nQidLUo3Nnr83Vv-NJCS0kjdPKsviv4lBRpeG4lx5YR_ZmUbL7_YeBZ9VQMOLw90Peqodsuic9A6EjMtSJeMpIbYCHHGP9Q46h4LoQwwaDJfc8__uEyoInzpoissFSgna/w301-h320/WhatsApp+Image+2021-04-25+at+01.17.34.jpeg" title="Huzursuzluk" width="301" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr></tbody></table><br /><p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12pt; line-height: 107%;">Huzursuzluk…
Zülfü Livaneli’nin beni derinden etkileyen bu kitabında bir cümle var ki… Kitabı
okuyanların çoğunu da etkilemiştir diye tahmin ediyorum. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12pt;"> “Beni
alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın artık anne!” diyor kitabın kahramanlarından
Hüseyin. Koruyamıyor da zaten annesi Hüseyin’i. Nasıl koruyabilir ki! Kara
sevdasının peşinde, binlerce yıllık kadim öğretilere; milletlere, kültürlere,
köklere göre değişen kabul görmüş doğrulara, geleneklerine, göreneklerine ve IŞİD
gibi bir örgütlenmeye karşı koyuyor Hüseyin. Neredeyse tüm dünya bu aşkın karşısında.</span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Çocukluk
arkadaşı Hüseyin’in ölümünü araştırmak üzere doğduğu topraklara, Mardin’e
giden gazeteci İbrahim’in, Mezopotamya’nın mistik atmosferine kendini kaptırması,
unuttuğu geçmişine karşı mahcupluğu, büyük şehrin kendinden kopardığı değerlerin
yerine doldurduğu sahtelik, yozluk, sığlıkla yüzleşmesi, kitabın genel
atmosferine yansıyanlar. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Asıl
hikâye ise, Hüseyin’in, Meleknaz uğruna ölümü göze alışının gerisinde anlatılanlar…<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Zülfü
Livaneli, gazeteci İbrahim’in dilinden, her zamanki gibi insanı önceleyerek; dinlerin,
inançların ayrıştırıcı değil birleştirici olduğu bir dünya hayaline tutunarak,
Ezidi halkının yaşadığı zulmü anlatıyor Huzursuzluk’ ta. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Bazen
“acının ötesi”ne geçmişliğin uyuşukluğu, hissizliği, duygusuzluğu, aslında
hepsinden çok artık umut etmekten vaz geçmişliğin donukluğu ile Zilan’ ın
dilinden anlatıyor yazar, bu zulmü. Bazen de Meleknaz’ın, “Merhamet zulmün
merhemi olamaz.” inancına tutunuşundaki asalete hayran kalan gazeteci İbrahim’in
gözlerinden...<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Yaşadığı
tüm acılara, tüm kayıplara rağmen sadece hayata değil merhamete karşı da dimdik
duran Meleknaz’ın peşinde Hüseyinleşmeye gönüllü İbrahim’in içinde kopan fırtınalarda
savruluşu oldukça etkileyici bir gerçeklikle veriliyor kitapta. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">İbrahim,
bir yandan arkadaşı Hüseyin’in ölümünü araştırırken, bir yandan da uğruna
canından olduğu kayıp Meleknaz’ın peşine düşüyor. Mülteci kampına gidip arkadaşı
Zilan’dan dinliyor Meleknaz’ı. Güneş tapınağına gidip kenarına Ezidi’lerin kutsal
saydıkları Melek Tavus işli mendilini buluyor onun. İbrahim, Meleknaz’ın izinde,
aşk ve merhamet duyguları arasında sıkışıp kalıyor. Meleknaz’a duyduğu aşk mı, merhamet
mi? <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Meleknaz,
Zilan, Nergis… İnsanlığın kırık dalı ya da ehl-i kelam diye tabir edilen Ezidilerin
kadim tarihinin üç masum kurbanı… “Şeytana tapan” olarak damgalanan, bu damga
ile katledilmeleri; kadınlarının, kızlarının lekelenmeleri meşrulaştırılan,
türlü işkencelere maruz kalan bir halka mensup onlar. Köyleri basılıyor.
Erkekleri öldürülüyor. Kadınları lekeleniyor ve köle olarak satılıyor.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Meleknaz,
Zilan ve Zilan’ın kardeşi Nergis… Üçü de insan onurunu ayaklar altına alan kölelikle
aşağılanıyor. Bu aşağılanma, Meleknaz’a kör bir kız çocuğu veriyor. Daha çocuk
olan Nergis’i ise intihara sürüklüyor. Zilan, kardeşi Nergis’in cesedini kutsal
Şengal dağında bırakmak zorunda kalıyor. Gömecek toprak bulamadığından, üzerini
taşlarla kapatarak, kurda kuşa yem olacağını bilmenin acısıyla…<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Ezidi
bir kadınla evlenmek isteyen Hüseyin, bu sebepten, kendi vatanında dinine
ihanet etti diye vurulup kurtulsa da; kurtuluş olarak gördüğü özgürlükler ülkesi
Amerika’da sırf Müslüman kimliğinden dolayı ırkçı bir grup tarafından
öldürülüyor. Yani, kendi vatanında dinsiz ilan edilerek vuruluyor, dünyanın
diğer ucunda Müslüman diye öldürülüyor! Ne trajedi!<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><o:p> </o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Huzursuzluk’
da bir de “harese” hikayesi var ki… <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Unutulmaz!
<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Harese
çölde yetişen bir bitki… Daha doğrusu bir diken. Develer bu dikeni çok seviyor.
Gördükleri yerde yemeden duramıyorlar. Ama bu diken develerin ağzını kanatıyor.
Kanın tuzu, dikenle karıştığında develerin daha çok hoşuna gidiyor. Deve bu dikenden yedikçe kanıyor, kanadıkça yiyor. Müdahale edilmezse, bu durum devenin kan
kaybından ölümüne neden oluyor.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;">Harese
için yazar diyor ki; “<b><i>Ortadoğu’nun adeti budur. Tarih boyunca birbirini
öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz</i></b>.” Bu sözün üzerine başka
bir söz söylemek de bana düşmez.<o:p></o:p></span></p>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-19062117882335544802021-04-20T19:34:00.006+03:002021-04-20T22:08:09.873+03:00İNCE MEMED<p></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhZoG33jfFriIMV6FzELJwau3ZoLSqWuaZ0rMYcUlGqzmzsyee1Jg2Axmiyw4geDCtuUO02i_-4iV2IAnPoBNOjPQpdNjfazhQJDlxIgiVR1Rv7u0yF4psHK-E086w687NhnytGKgYYayu/s1172/15.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1172" data-original-width="1027" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhZoG33jfFriIMV6FzELJwau3ZoLSqWuaZ0rMYcUlGqzmzsyee1Jg2Axmiyw4geDCtuUO02i_-4iV2IAnPoBNOjPQpdNjfazhQJDlxIgiVR1Rv7u0yF4psHK-E086w687NhnytGKgYYayu/w280-h320/15.jpeg" width="280" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnce Memed</td></tr></tbody></table><br /> <p></p><p><br /></p><p class="MsoNormal">Son olarak, Yaşar Kemal eserleri arasında özel bir yere sahip olan İnce Memed’ in 1. ve
2. ciltlerini okudum. Çocukluğumdan beri sayısını hatırlayamadığım kadar çok
kitap okuyup da İnce Memed’i okumamış olmak… Mazeretim yok, büyük hata!</p><p class="MsoNormal"><br /></p><p class="MsoNormal"> Üstelik Yaşar Kemal ile aynı
topraklarda doğduğumuz, aynı sarı sıcak, bunaltıcı Çukurova havasında
yandığımız, aynı kelimelerle dertlerimizi anlattığımız düşünülünce… <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><span style="mso-spacerun: yes;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal">Bazısını unuttuğum, duyunca yüzüme koca bir gülümse yayılmasına
neden olan memleketime özgü kelimelerle anlatılan her satır büyüleyici bir
deneyim oldu desem abartmış olmam. Yaşar Kemal’in, Çukurova’yı, Toroslar’ı tasvirinde,
dağ köylülerinin konuşmalarında, genel olarak kullandığı, çoğu kez tekrarlanan kelimeler
ve cümleler hem yöresel hem yazara dair bir dil. Yazarın kendine has dili; uzun
tasvirleri, bu tasvirlerin birçok kısmında rastlanan tekrarları bile sıkmadan,
yormadan, zevkle okutuyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Üslubu, gerçekten
sıra dışı ve peşine düşüren türden. İnce Memed, “Yaşar Kemal Dili” diye bir dil
var dedirtti bana. Çukurova düzlüğünde, Toroslarda biten her bir otun adını
öğreten, arıların türlü türlüsünü gözümün önünde uçurtan, içten, samimi, özel
bir dil, bu dil.<o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">Kitabın kahramanı Memed, Değirmenoluk köyünde, annesiyle yaşayan;
zayıf, çelimsiz bir çocuk. Babasını kaybetmiş, hayatta bir tek annesi var. Çok
fakirler. Fakirlikleri o köyle birlikte beş köyün ağası Abdi’den dolayı. Abdi
Ağa, köylüye hem zulmediyor hem de yoksulluğa mahkum ediyor. En çok da Memed’e
eziyet ediyor. <o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">Kitabın 1. Cildi Memed’in çocukluğundan başlıyor. Memed,
Abdi Ağa’nın eziyetlerine dayanamayınca evden kaçıyor. Komşu köylerden birinde,
bir ailenin yanına sığınıyor. Ama Abdi Ağa’nın onu bulması uzun sürmüyor. Memed’i
alıp köye götürüyor. Sonrası daha çok yoksulluk, daha çok açlık… <o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">Memed ve Hatçe birbirine kara sevdalı. Abdi Ağa rahat bırakır
mı? Hatçe’yi kendi yiğeni ile nişanlıyor. Memed dayanamıyor, Hatçe ile birlikte
kaçıyorlar. İzleri kısa zamanda bulunuyor. Memed, Abdi Ağa’yı yaralıyor, yeğenini
de öldürüyor. <o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">Abdi Ağa, yeğenini öldürenin Hatçe olduğu şeklinde ifade
veriyor, adamlarını da aynı ifadeye mecbur bırakıyor. Hatçe hapse giriyor,
Memed dağlara çıkıyor ve eşkıyaların arasına karışıyor. Eşkıya diyorlar ona ama
Memed kimsenin kılına zarar verecek bir yapı da değil. Onun bütün derdi köylünün
boynuna çöken, eziyet eden, aşağılayan, açlığa, yoksulluğa mahkum eden Abdi Ağa
ile… Sonrasında da Abdi Ağa gibi ağalarla… İnce Memed’in hayatı, ağalık
düzenine baş kaldırının hikayesi aslında. <o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">2.ciltte daha çok Memed’in psikolojik durumu üzerine yoğunlaşmış
Yaşar Kemal. Kafasının içinde sürekli dönüp duran, uykularını kaçıran, onu
bitkin, çaresiz bırakan bir soruya cevap arayışına şahit oluyoruz. Abdi Ağa’yı öldürdükten
sonra yerine daha zalim biri olan yeğeni Hamza’nın gelmesi, Memed’i, “Abdi gitti,
Hamza geldi. Hamza gidecek başka ağa gelecek.” düşüncesi içinde atalete sürüklüyor.
Değirmenoluk köyünün Kel Hamza’sı, Vayvay köyünün Ali Safa Ağası, hükümetin
adamı Arif Saim Bey… Memed, öldürdükçe, onlar çoğalarak gelecekler diye düşünür.
Umutsuzluğa sürüklenir. Abdi Ağa’yı öldürdükten sonra köylülerin daha kötü
duruma düşmüş olmaları, onda pişmanlık yaratmıştır. Diğerlerini de öldürerek
köylüye kötülük yapmış olacağına inandığından kitabın sonlarına kadar harekete
geçmekte isteksiz davranır. Ama sonunda içine düştüğü ataleti yenmeyi başarır.<o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">İnce Memed efsanesine giden yolda, Memed köylülerin kurtuluşu
olurken, ağaların korkulu rüyası haline geliyor. Öyle ki, Memed’den habersiz,
Memed’in adına baskınlar, köy yakmalar, adam öldürmeler duyulur, konuşulur
oluyor. <o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">Yaşar Kemal, dört ciltlik seriyi otuz iki yılda yazmış. Nobel
edebiyat ödülüne aday gösterilen ilk Türk yazar olan Yaşar Kemal, dünyanın
saygın yayın organlarından ve kuruluşlarından takdir toplamış, övgüler almış. Kısacası, okunması gereken kitaplar arasında ilk sıralarda bence...<o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal">The New York Times Book Review (ABD): “Bir yaşam biçimini,
bir halkın portresi olarak böylesine veren bir romandan daha iyisi yazılamazdı.”<o:p></o:p></p>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-44262588248617042442021-04-18T23:11:00.011+03:002021-04-19T17:39:03.013+03:00CPAP CİHAZI<p> </p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"></span></p><span style="font-size: medium;"><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjghPB4OTHJkFp6k-A70dahC4Y78H0kv-K2DyRKtZjvFR7xLAf7LM_FgbGWKRVxs-nTZ8IxkESEIR5h-1L8kEyTX6D895jMwQgHG8MXhPOHVtynRoeNMqkC1nbMtFgiARhMIMeN5ea3NaDg/s324/cpap1.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Cpap maskesi" border="0" data-original-height="324" data-original-width="280" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjghPB4OTHJkFp6k-A70dahC4Y78H0kv-K2DyRKtZjvFR7xLAf7LM_FgbGWKRVxs-nTZ8IxkESEIR5h-1L8kEyTX6D895jMwQgHG8MXhPOHVtynRoeNMqkC1nbMtFgiARhMIMeN5ea3NaDg/w277-h320/cpap1.jpg" title="Uyku Apnesi" width="277" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">CPAP Cihazı</td></tr></tbody></table><br /><span style="font-size: medium;"><br /></span></span><p></p><span style="font-size: medium;">Bir yakınımın isteği üzerine bu yazıyı yazmak zorunda
hissettim. Kendisinde <b>uyku apnesi</b> var ve aynı zamanda şeker hastası. Uzun
bir süredir <b>CPAP cihazı</b> kullanıyor ve <b>insülin </b>iğnesi vuruluyor. Bu
cihazı kullanmanın ya da uzun süre insülin iğnesi vurulmanın ne gibi
sakıncaları olabilir diye düşünerek internette araştırma yaptığında yeterli
kaynağa ulaşamadığını fark etmiş. Kendi deneyimlerini nasıl paylaşabileceğini, bu
konuda sıkıntı yaşayan hastalara tecrübelerini nasıl ulaştırabileceğini düşününce
aklına blogum gelmiş <span face=""Segoe UI Emoji",sans-serif" style="mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol-ext; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: "Segoe UI Emoji";">😊</span> Umarım bu yazı, birilerinin aklındaki
sorulara cevap olabilir.</span><div><span style="font-size: medium;"><br /></span><span style="font-size: medium;"><o:p></o:p></span><p></p>
<p class="MsoNormal"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: medium;">CPAP CİHAZI NEDİR? <o:p></o:p></span></b></p><p class="MsoNormal"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></b></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><b>CPAP cihazı</b>, aşırı horlama sorunu yaşayan ve “<b>uyku
apnesi</b>” diye tanımlanan, uykuda solunum durması problemi olan hastalara
veriliyor. Hasta, bu cihaza bağlı hortumun ucundaki nazal maske desteği ile daha
sağlıklı ve verimli uyuyabiliyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b>CPAP cihazı</b>,
doktorun ayarladığı ve hastanın kesinlikle değiştirmemesi gereken basınçla hava
üfleyerek, üst damak sarkmasını ve horlamayı, sonuç olarak da horlamaya bağlı
nefes durmasını engelliyor. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;">Oldukça faydalı ve bir o kadar da alışması zor olan CPAP cihazının;
hava ısıtmalı, kademeli basınç ayarlı ve BPAP denilen farklı gelişmiş çeşitleri
mevcut. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><b><span style="font-size: medium;">CPAP CİHAZININ FAYDALARI NELERDİR?<o:p></o:p></span></b></p><p class="MsoNormal"><b><span style="font-size: medium;"><br /></span></b></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;">Uyku apnesi olan hasta, doktorun verdiği CPAP cihazını
kullanmadığı gecenin ertesinde yatağından yorgun kalkıyor. Sanki hiç uyumamış
gibi günü yorgun ve bitkin geçiriyor. Hatta masa başı çalışıyorsa, bütün gün
uyukluyor. Bu da kişinin yaşam kalitesini son derece olumsuz etkiliyor. O
nedenle CPAP cihazının düzenli kullanımı hastanın hayat konforu için oldukça
önemli. Bilindiği gibi rahat, kesintisiz ve verimli bir uyku, ruh ve beden
sağlığını da beraberinde getiriyor.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><b><span style="font-size: medium;">CPAP CİHAZININ YAN ETKİLERİ NELERDİR?<o:p></o:p></span></b></p><p class="MsoNormal"><b><span style="font-size: medium;"><br /></span></b></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;">Öncelikle, yakınımın yaklaşık on yıldır CPAP cihazı kullandığını
belirteyim. Bu süre içinde, cihazı kullanmasına bağlı olarak yaşadığı sorunları
şöyle sıralıyor:<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><b>1-</b>Sürekli ağzınızı kapalı tutarak uyumak zorunda
olduğunuzdan, misafirlikte olmanız, elektrik kesintisi olması, burnunuzun o
gece tıkalı olması gibi sebeplerle cihazı takamadığınızda, öğrenilmiş refleks
olarak ağzınızı yine sanki CPAP takmışsınız gibi kapalı uyuma alışkanlığı
gelişiyor. Ve size basınçla hava üfleyen CPAP takılı olmadığından, nefes
darlığı yaşıyorsunuz. Hatta gündüz bile rutin yaşamınızda diliniz hep alt hava
yolunuzu kapatmaya alışkın tavrını sürdürüyor. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><b>2-</b>Maskeler genellikle iki beden olarak satılıyor. S ve L
beden… Yüzünüz geniş ise (ki bu yakınım kilolu ve şeker hastası olduğundan,
yüzü oldukça geniş) L beden bile alsanız, maske yüzünüzü acıtıyor. Kayışlarını
sıkmayıp bollaştırırsanız da, gece boyunca hava kaçırıyor. Bu da hem oldukça
gürültüye, hem de cihazın randımanlı çalışmamasına neden oluyor. Kayışları
mecburen sıkıyorsunuz. Bir süre sonra yüzünüzü acıtmakla kalmıyor; yüzünüzde
garip kızarıklıklara, izlere hatta yaralara neden oluyor. İnsanların tuhaf
sorularına ve şaşkın bakışlarına maruz kalabiliyorsunuz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><b>3-</b>Bir güç kaynağınız yok ise ve gece elektrikler
kesilirse, cihaz çalışmayı sürdürmeyeceği için boğulma riski
yaşayabiliyorsunuz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><b>4-</b>Maskenin kayışı, yastık kılıfınızı boyuyor ve bu boya
kolay kolay çıkmıyor. (Gelişmiş ya da farklı modeller için bu durum söz konusu
olmayabilir.)<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><b>5-</b>Takmadan önce burnunuzun tam açık olduğundan emin
olmalısınız. Yanınızda bir burun spreyi ve cihazın bağlı olduğu bir güç kaynağı
mutlaka bulunsun. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><b>6-</b> Ertesi gün kulağınızda çınlama olabiliyor.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;">Doktorlar genellikle CPAP cihazının bu tür dezavantajlarından
bahsetmiyor. Belki de caydırıcı olmaması için bunlardan bahsetmemeyi tercih
ediyorlar. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;">Yine de saydığımız dezavantajlarına ya da yan etkilerine
rağmen uyku apnesi hastalarının CPAP cihazı kullanmaları yaşam kaliteleri
açısından gerekli gibi görünüyor. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: medium;"><b>NOT: </b>Yakınımın, insülin kullanımına bağlı yaşadığı sorunları
da bir sonraki yazım da ele alacağım. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><o:p><span style="font-size: medium;"> </span></o:p></p></div>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-18848505494161901272021-01-25T11:55:00.000+03:002021-01-25T11:55:04.942+03:00BAŞKALDIRAN CÜMLELER<p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFrKHlRc5HLuVgGJh_n94c2ByuAihkUYTBkXG8tnmr837sp33YJsKbc5XcLqXxt2Tx-uRHOUSb3xb6IjdyfZnlnAg4SrzqS8q1ULu9CMVH5XNmxBM26Jpe-fNb6KGRiK1O6oz6NTDHBcba/s2048/pexels-maria-eduarda-tavares-3840114.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1365" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFrKHlRc5HLuVgGJh_n94c2ByuAihkUYTBkXG8tnmr837sp33YJsKbc5XcLqXxt2Tx-uRHOUSb3xb6IjdyfZnlnAg4SrzqS8q1ULu9CMVH5XNmxBM26Jpe-fNb6KGRiK1O6oz6NTDHBcba/w266-h400/pexels-maria-eduarda-tavares-3840114.jpg" width="266" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Başkaldıran Cümleler</td></tr></tbody></table></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br /></div><p></p><span style="font-family: verdana;">Cümlelerimin devrik olması dışında kuralsız yaşamadım. Sıradan
ve bilindik yani… </span><div><span style="font-family: verdana;">Hatta tekdüze ve
sıkıcı… </span><span style="font-family: verdana;"> </span><span style="font-family: verdana;">O yüzden belki, konuşurken
olmasa da yazarken yüklemi kendime yakın tuttum. Bir tek cümlelerimde
başkaldırdım kendime.</span></div><div><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div><span style="font-family: verdana;">Sevmedim kendimi, günü planlarken. Dışarda şenlik, ders
çalışırken… Oynamam gereken rolde, alkış toplamaya uğraşırken… Sevmedim
kendimi, insanları kırmamak için kıvranırken. Kahkahalarla gülmek istediğimde,
ayıplanmaktan korkarken ya da bağıra bağıra ağlamak istediğimde susmak zorunda
kalırken.<br /></span><p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">Maskelerle taçlanan maskaralıklardan yoruldum! Kendimle
savaşmaktan… Benden bu kadar!</span></p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p><p>
<br /> </p></div>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-38348531026458028202021-01-23T23:07:00.015+03:002021-01-25T22:43:52.672+03:00KOLONOSKOPİ NEDİR? <p> </p><p class="MsoNormal">Dün, üçüncü kez kolonoskopi yaptırdım. Yine zor oldu.
Fiziksel ve psikolojik olarak yine, yeniden yıprattı beni. Bir öncekini
yaklaşık beş yıl önce yaptırmıştım. Oysa benim her yıl yaptırmam gerekiyor bu
işlemi. Çünkü annemi rektum CA’dan kaybettim ve genetik risk söz konusu
maalesef… <o:p></o:p></p>
<h3 style="text-align: left;">Kolonoskopi Nedir? Neden Gereklidir?</h3>
<p class="MsoNormal">Kolonoskopi, kalın bağırsağı oluşturan kolon ve rektum ile
ilgili sorunların tespitinde kullanılan en geçerli yöntem diyebiliriz. Kolon ve
rektum kanserine karşı büyük oranda koruma sağlayan bir tarama yöntemi ayrıca. İşlem
sırasında tespit edilen polipler alındığından kanserleşmeleri önlenmiş oluyor. Çünkü
kolon ve rektum kanserleri genelde bu poliplerden gelişiyor.<o:p></o:p></p>
<h3>Kolonoskopi Kaç Yaşında Yapılır?</h3>
<p class="MsoNormal">Genetik riskten bahsediyor olmasak bile 45 yaşından sonra
herkesin kolonoskopi yaptırması gerektiğini savunuyor tıp dünyası. İşlem
sonrası bulgulara göre de sonraki kolonoskopi zamanı planlanıyor. Mesela kolonoskopi
sırasında polip görüldüyse <b>polipektomi</b> denilen bir yöntemle alınıyor ve alınan
parça patolojiye gönderiliyor. Patoloji sonucuna göre de bir sonraki işlem
zamanı belirleniyor. Polip, kanserleşme riski yüksek olan yapıdaysa bir sonraki
kolonoskopi 6 ay ya da 1 yıl sonrasına planlanabiliyor. Herhangi bir sorun
tespit edilmediyse, kişinin sağlık öyküsüne göre 3 ya da 5 yılda bir tekrarlanması
istenebiliyor.<o:p></o:p></p>
<h3 style="text-align: left;">Kolonoskopi Hazırlığı Nasıl Yapılır?</h3>
<p class="MsoNormal">Bu işlemin zorluğu, iki gün öncesinden başlanması gereken
sıvı diyetten ve kullanılması gereken laksatif yani müsil özellikteki ilaçlardan
kaynaklanıyor. İşlemden önceki iki gün sadece berrak sıvılarla beslenmek
gerekiyor. Yani et suyu, tavuk suyu, elma suyu gibi berrak sıvılarla… Kayısı,
şeftali gibi tanecikli meyve suları yasak. Tabii, bol su tüketmek şart… Diyetin
özellikle ikinci günü en az 3 litre su içilmesi isteniyor.<o:p></o:p></p>
<h3>Kolonoskopi Öncesi Kullanılan İlaçlar Nelerdir?</h3>
<p class="MsoNormal">İşlemden bir gün önce ilaçlara başlanıyor. Tadı genelde iğrenç
olan ilacı sabah ve akşam belirtilen saatlerde içmek gerekiyor. Bu kısmı benim
en çok zorlandığım kısım… Çünkü yaklaşık 24 saatlik açlıktan sonra tadı bu
kadar kötü bir şeyi içmek kesin bir mide bulantısı demek… Ama kusmak yasak. O
sıvı içilecek ki bağırsak temizlenecek. Diyelim ki kusmadan geçtiniz bu
aşamayı. Aynı ilaç, akşam aynı saatte, size aynı duyguları yaşatmak üzere bekliyor
olacak. Çok fena! Tek iyi tarafı, bu defa verilen ilaçların miktarının daha az
olması…Daha konsantre olduğu için sanırım miktar düşürülmüş. Koca bir şişeyi
içmektense tadı acı da olsa az miktarı tercih ederim. İlacın adı <b>Phospho soda</b>…
45 ml olan bu ilacı 120 ml soğuk ile seyrelterek içiyorum. Üzerine su ve elma
suyu… O iğrenç tadı almamak için burnumu kapatmayı unutmuyorum.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Ağızdan alınan ilaçlar bittikten sonra işlemden bir gün
önceki akşamdayız artık. Sıra lavmanlara geliyor. Yaşayan bilir! Bu da oldukça
sıkıntılı bir işlemdir. Ama bu defa bir tuhaflık var durumda. Çünkü ne karın
ağrısı ne içim dışıma çıktı halleri yaşıyorum. Sanki lavman değil de sadece su.
“O kadar emek verdim ve bu aşamaya kadar geldim.” Bir aksilik olmasından endişe
duyuyorum. Çünkü bağırsak temizliği yeterince iyi yapılamazsa işlem de
başarısız olur, bunu biliyorum. Oysa bütün talimatlara harfiyen uydum. Üstelik
sabahtan başlayan şiddetli bir baş ağrısı da bana eşlik ediyor ve işlemi
olumsuz etkileyebilir düşüncesi ile ağrı kesici bile almıyorum.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">İşlem sabahı ve saat 6… İkinci lavman sonucu da aynı…
Bağırsaklarımın temizlenmesine hiçbir katkı sağlamadı diyebilirim. Ama o
saatten son ne yapılabilir ki?<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal">Kolonoskopi saat 10 da ve biz 9.30 da hastanedeyiz. Birazdan
çağıracaklar. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal"><br /></p><p class="MsoNormal"><br /></p><p class="MsoNormal">NOT: Büyükçekmece Mimar Sinan Devlet Hastanesi Endoskopi Ünitesi çalışanlarına ilgileri ve güler yüzlerinden dolayı teşekkür ediyorum.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJgJXssTZCF-eWMKLIAZ3S6fF3f_iJwaovo0_OxHyCKjsso18EWsR_SpHyrHXfm5rDRsYv2VvhaBmN7-P9xlgFMPsxXxRJ3hBAOxAJQ_wpB4xpu66kW45VDiQX9mrH-IJT-vxS7NSxKB_S/s1280/colonoscopy.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Kolonoskopi" border="0" data-original-height="1280" data-original-width="1086" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJgJXssTZCF-eWMKLIAZ3S6fF3f_iJwaovo0_OxHyCKjsso18EWsR_SpHyrHXfm5rDRsYv2VvhaBmN7-P9xlgFMPsxXxRJ3hBAOxAJQ_wpB4xpu66kW45VDiQX9mrH-IJT-vxS7NSxKB_S/w272-h320/colonoscopy.jpg" title="Kolonoskopi Nedir" width="272" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kolonoskopi Nedir?</td></tr></tbody></table><p></p><br /><p class="MsoNormal"><br /></p>
<br />KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-59987918120814907812020-12-30T15:27:00.000+03:002020-12-30T15:27:00.391+03:00Kadın<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEju5i1cA-VlcR5xb9ej31trUX1Jj3H8aLlZ90lShg8ZKZRICaSvQj4iM882aOo7R20TcxquBa3UDuZQ8yk1h3dvyfFhSN5XuwcAnO-11-gTjFEqRqHqHJIZTUtH2CTo16Pe9JHrEJuc39vA/s2048/pexels-isabella-mariana-1988681.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Kadın şiirleri" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1365" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEju5i1cA-VlcR5xb9ej31trUX1Jj3H8aLlZ90lShg8ZKZRICaSvQj4iM882aOo7R20TcxquBa3UDuZQ8yk1h3dvyfFhSN5XuwcAnO-11-gTjFEqRqHqHJIZTUtH2CTo16Pe9JHrEJuc39vA/w266-h400/pexels-isabella-mariana-1988681.jpg" title="Kadın" width="266" /></a></div><br />
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">
Vazgeçtiklerim gelir aklıma</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br />
Düşüşlerim,</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br />
Yaralanışlarım</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br />
En çok da…</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br />
Kalkmaya cesaret edemeyişlerim.</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br />
Bilirim ki,</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br />
Açık bir yaradır artık ruhumda pişmanlık</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br />
Susmayı öğrendiğim acımdan damarlanır</span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br />
Ve vazgeçişlerimden kanlanır.</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal">
<o:p></o:p></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br /></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-88261656517948039552020-12-13T02:12:00.011+03:002020-12-23T22:18:02.075+03:00Koronavirüs Karantina Süreci-2<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb8N_ZLfvvTXrtxthwDkYduhsBQzoPZH4PgK9xiGT5Z61tATZcM0NHo_9k2Ml0BDd9NNFwG0F7y7wnAsiEk9shMT8inxVYaa2-RlhyQki0akLPu5OZIEjTMgQSo3wtzKU_-hnJVybOmjeL/s1410/coronavirus-3.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Covid-19 Belirtileri" border="0" data-original-height="909" data-original-width="1410" height="258" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb8N_ZLfvvTXrtxthwDkYduhsBQzoPZH4PgK9xiGT5Z61tATZcM0NHo_9k2Ml0BDd9NNFwG0F7y7wnAsiEk9shMT8inxVYaa2-RlhyQki0akLPu5OZIEjTMgQSo3wtzKU_-hnJVybOmjeL/w400-h258/coronavirus-3.jpg" title="Koronavirüs Karantina Süreci" width="400" /></a></div><br /><span style="font-family: verdana;">Koronavirüs karantina sürecimize kaldığım yerden devam
edersem…</span><p></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;"><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Eşimin hastalığı atlattığına inandığı o sabahın üzerinden 3
gün geçtikten sonra küçük oğlumdaki bazı şikayetler, bize “Covid-19 pozitif
çıkarsa” korkusunu yeniden yaşattı. Tamam,” Çocuklarda korona semptomları
genelde hafif oluyor, onlar daha kolay atlatıyor.” gibi kabuller var. Ama söz
konusu sizin çocuklarınızsa bu içinizi pek de ferahlatmıyor. Özellikle alerjik
bir bünyeye ve sık sık hastalandığı için zayıf bir bağışıklık sistemine sahip
olduğunu bildiğimiz için doğal olarak endişelendik. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><b><span style="font-family: verdana;"><br /></span></b></p><p class="MsoNormal"><b><span style="font-family: verdana;">Çocuklarda Koronavirüs Belirtileri<o:p></o:p></span></b></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Küçük oğlumdaki belirtiler daha çok gribe benziyordu. Boğaz
ağrısı, burun akıntısı, eklem ağrıları gibi… Farklı olarak böbrek ağrısından
şikayeti vardı. Bir de 4. gün koku duyusunu kaybetti.</span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Küçük oğlumdan bir gün sonra büyük oğlumda da başladı
şikayetler. Onda mide bulantısı, hafif ateş, karın ağrısı, halsizlik, baş
dönmesi ve böbrek ağrısı oldu. Yine o da 4.gün koku duyusunu kaybetti.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Bende baş ağrısı vardı ama zaten migrenim olduğundan bu
belirti ikna edici değildi. Ama çocukların durumu büyük ihtimalle koronadan
kaynaklanıyordu. İlçe Sağlık Müdürlüğü’nü arayıp durumu anlattık. Temaslı
olduğumuz halde test yapamayacaklarını protokolde böyle bir uygulama olmadığını
söylediler. Eşimin ısrarı ile testi yapmak için kaydımızı aldılar. Ertesi gün
geldiler ve sonraki gün de test sonuçlarımızı öğrendik. Çocuklarımın ikisi de
pozitif, ben negatiftim. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Çocuklarımızın Covid-19 pozitif çıktığı gerçeği ile
yüzleşmek hiç de kolay olmadı. Sağlık Bakanlığı protokolüne göre çocuklara
uygulanacak bir tedavi yöntemi de yoktu. Beklemekten ve sadece parasetamol
verebildiğimiz için bu ilaçlarla ağrılarını hafifletmeye çalışmaktan başka bir
şey yapamayacaktık. Neyse ki korktuğumuz olmadı ve çocuklar daha önce
anlattığım belirtilerle bir hafta içinde koronayı atlattılar. Bu arada karantina süreleri 4 gün
daha uzamış oldu. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><b><span style="font-family: verdana;"><br /></span></b></p><p class="MsoNormal"><b><span style="font-family: verdana;">Temaslıyım ama Covid-19 Test Sonucum Negatif<i><o:p></o:p></i></span></b></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Benim covid test sonucumun negatif çıkmış olması ise
hepimizi şaşırttı. “Mantıklı açıklaması ne olabilir ki?” diye düşündüm. İki
ihtimal vardı bana göre. Ya daha önce fark etmeden atlatmıştım (ki yaklaşık iki
hafta önce şiddetli baş ağrıları, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi şikayetlerle
bir hastalık süreci geçirmiştim.) ya da test sonucu yanlıştı. Eşimin pozitif
olduğunu öğrendikten sonra elimizden geldiğince izolasyon kurallarına uymaya
çalışmıştık ama yine de benim virüsü kapmamış olmam pek olası değildi.</span></p>
<p class="MsoNormal"><b><span style="font-family: verdana;"><br /></span></b></p><p class="MsoNormal"><b><span style="font-family: verdana;">Doğru Beslenme, Güçlü Bağışıklık Sistemi<o:p></o:p></span></b></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Karantina süresince beslenmemize dikkat etmeye çalıştık.
Özellikle pandeminin ilk günlerinden başlayarak vitamin ve mineral takviyeleri
alıyorduk zaten. C vitamini, çinko, D vitamini, kara mürver ekstraktı,omega-3... Ayrıca bitki çayları, kefir, bol meyve ve sebze... Korona sürecini kolay atlatmamızda bunların
da faydası olduğunu düşünüyorum. Hep söylendiği gibi, güçlü bağışıklık sistemi en
büyük silah bence de…<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Bu arada, karantina süresince İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden
birkaç kez aradılar. Hem bir ihtiyacımız olup olmadığını sordular hem de
karantinaya uyup uymadığımızı kontrol ettiler. Aile sağlığı doktorumuz da bu
süreçte birkaç kez arayıp durumumuzu sordu. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></p><p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Koronavirüs bütün dünya için tehdit olmaya başladığında,
televizyonlardan ve sosyal medya aracılığı ile çoğu kanıtlanmamış bilgi
bombardımanına maruz kaldık hepimiz. Bilinmeyen çok şey vardı covid ile ilgili.
Zaten korkumuz bilinmeyenden değil midir daha çok? Belirtisiz geçiren hasta da
vardı, hiçbir kronik problemi olmamasına rağmen ölüme giden de… En büyük korkum,
ben koronaya yakalanırsam vücudum ne tepki verir sorusunun cevabını bilemeyişimdi.
Gerçi benim durumum muallakta kaldı ama…<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Herkese koronasız, sağlıklı bir gelecek diliyorum.</span><o:p></o:p></p>KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-22127833432657390802020-12-08T15:49:00.021+03:002020-12-23T22:18:17.106+03:00Koronavirüs Karantina Süreci-1<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAvaBlOFIPdNAm8p5Po9KdubM3eBZeJCEM74FySI4sh414Gk9EeGQkDhao46ghvlcJibua03kmyMnPP0_uYra1u1Ae0L5HAYmojuh5bbR-g7OByupddkP2k6ffomUadOFjagnr6vBG8LWy/s1410/coronavirus-3.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img alt="covid-19" border="0" data-original-height="909" data-original-width="1410" height="258" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhAvaBlOFIPdNAm8p5Po9KdubM3eBZeJCEM74FySI4sh414Gk9EeGQkDhao46ghvlcJibua03kmyMnPP0_uYra1u1Ae0L5HAYmojuh5bbR-g7OByupddkP2k6ffomUadOFjagnr6vBG8LWy/w400-h258/coronavirus-3.jpg" title="coronavirus" width="400" /></a><br /><div><br /></div><span style="font-family: verdana;">Malum, Koronavirüs 2020 yılına damgasını vurdu ve çok korktuğumuz, kurallara uymaya gayret ederek elimizden geldiğince sakınmaya çalıştığımız Covid-19 bizim de kapımızı çaldı. </span><div><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div><span style="font-family: verdana;">Dünyayı pandemi sürecine taşıyan, şu an ki rakamlarla yaklaşık 1,5 milyon insanın ölümüne yol açan, yoğun bakım hastalarının görüntüleri ile yüreklerimize korku salan koronadan kaçmayı biz de başaramadık maalesef. Ve o korku bizim de psikolojimizi alt üst etti doğal olarak. </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div><span style="font-family: verdana;"> Eşimin Covid-19 test sonucu pozitif çıkınca, bizim de karantina sürecimiz başlamış oldu. Peki biz bu süreci nasıl geçirdik? Gün gün hangi koronavirüs belirtileri ile yüzleştik? Kaçıncı gün hangi Covid-19 semptomları ile karşılaştık? Tüm bu sorulara cevap vermeye çalışarak, “Koronavirüs bana da mı bulaştı acaba?” diye sormaya başladığınız noktada yardımcı olabilmeyi umut ediyorum. </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"> Covid-19 Belirtileri</span></h3><div><span style="font-family: verdana;"> İlk olarak eşimin Covid-19 test sonucu pozitif çıktı. </span><span style="font-family: verdana;">Covid-19
test sonucu ne zaman çıkar diye merak eden olabilir. Biz sabah yaptırdık aynı
günün akşamı sonucu aldık.<span style="font-size: 11pt;"> </span></span><span style="font-family: verdana;">Testi yaptırmadan önce ilk şikayetlerin görüldüğü günü 1. gün olarak kabul ettik. İşte, gün gün koronavirüs belirtileri ve bizim korona sürecimiz: </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div><span style="font-family: verdana;"><b>1.gün:</b> Hafif ve dalgalı ateşi oldu. Bir yükseliyor, bir düşüyor şeklinde… Üşüme, titreme, ishal, yorgunluk, halsizlik, böbrek ağrısı, sırt ve kas ağrısı… Öksürük olmadı. </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><b>2.gün:</b> Ateş, yorgunluk, halsizlik ve ishal devam etti. Sırt ağrısı arttı. Kas gevşetici ilaç alınca ağrısı hafifledi. </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><b>3.gün:</b> Ateş yine dalgalı bir şekilde devam etti. İshal, eklem ve kas ağrıları devam… Özellikle sırt ağrısı şiddetli… </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><b>4.gün:</b> Ara ara üşüme, titreme oldu. Ağrıları kas gevşetici ilaç ile azaldı. Sabah Covid-19 testi yaptırdık. Akşam sonucu aldık. Pozitif… </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><b>5.gün:</b> Karantinamız başladı. Eşimin 10 gün, benim ve iki oğlumun 14 gün sürecek şekilde… </span></div><div><span style="font-family: verdana;"> Sağlık Bakanlığı’ndan Filyasyon Ekibi evimize geldi. Temaslı olduğumuz için bende ve çocuklarımızda herhangi bir belirti olup olmadığını sordular. Biz de henüz bir belirti yoktu. Favipiravir adlı ilacı teslim ettiler. İlk gün sabah 8 adet, akşam 8 adet, sonraki günler 3 er tane olarak kullanmasını söylediler. İlaca başladık. </span></div><div><span style="font-family: verdana;">(Bir defada 8 tane hap! Doğrusu korkuttu bizi. Bir de yan etkileri konusundaki tedirginliğimizi sayarsak… Çok düşündük, kullanıp kullanmama konusunda. Ama kullanmaya karar verdik ve eşim söylendiği şekilde bitirdi ilacı.) </span></div><div><span style="font-family: verdana;">5. günün kritik olduğunu biliyorduk. Eşim koku alma duyusunu kaybetti. Gündüz kas ve eklem ağrıları devam etti. Filyasyon ekibinin önerisi ile ağrı kesici olarak parasetamol kullanmaya başladık. Minoset, Parol gibi… Akşam hafif ateşi oldu ve gece nefes almakta sıkıntı yaşadı. Bu, ilk 4 gündür yaşamadığımız bir problemdi. “Ara ara nefes almakta zorlanma, üst solunum yolu tıkalı gibi bir his” şeklinde tanımladı. </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><b>6.gün:</b> Ağrıları hafifledi. Nefes almakta zorlanma devam etti. Gece ara ara camı açarak nefes alışını rahatlatmaya çalıştı ve faydası olduğunu söyledi. Önceki geceye göre daha rahat geçti. </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><b>7.gün:</b> O sabah kendini iyi hissettiğini ve hastalığı atlattığını söyledi. Ateş yok, nefes alma sıkıntısı yok, ağrılar çok hafif…
Ve ben o an çocukluğumun bayram sabahlarından birini yaşıyormuşum gibi hissettim. </span></div><div><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div><span style="font-family: verdana;">Covid-19 ile ilgili sayısız uzmandan, sayısız yorum ve görüş dinledik çoğumuz. “Koronavirüs belirtileri nelerdir? “sorusunu defalarca sorduk Google’a. Bütün dünyanın ortak kaygıda, hatta ortak korkuda buluştuğu zamanlardan geçerken ben de yaşadıklarımı paylaşarak cevap arayışlarına katkı sunmaya çalıştım. </span></div><div><span style="font-family: verdana;">Bu arada, eşim atlattı koronayı ama karantina sürecimiz bitmedi tabi. Temaslılar olarak risk altındaydık ve bizim için tehlike geçmiş değildi. Devamı bir dahaki yazımda...</span></div><div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-89524136159511002052019-09-05T16:17:00.013+03:002020-12-23T18:34:51.131+03:00Pratik Sufle Tarifi<div style="text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaHgDJaVLgA_CWVyAT9346vj3EmKgq9dsO6dnF6oT0p_olwRhEIA8bS3jtzhZZT0ceEYoI_SPKqcTOJEzqN4RzFyA4oFKWnfigagF6bvxphWaMaV5aF2eEfIhgOhvxx4-NlKuS1FJsLzE-/s2048/food-photographer-david-fedulov-xZ_IK68a2Io-unsplash.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img alt="tencerede sufle tarifi" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1367" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaHgDJaVLgA_CWVyAT9346vj3EmKgq9dsO6dnF6oT0p_olwRhEIA8bS3jtzhZZT0ceEYoI_SPKqcTOJEzqN4RzFyA4oFKWnfigagF6bvxphWaMaV5aF2eEfIhgOhvxx4-NlKuS1FJsLzE-/w267-h400/food-photographer-david-fedulov-xZ_IK68a2Io-unsplash.jpg" title="sufle tarifi" width="267" /></a></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;">Malum, çocuklar çikolatayı ve tatlı şeyleri pek seviyor. Benimkiler
de öyle... Evde abur cubur bulundurmamayı tercih ettiğim için de sık sık tatlı,
pasta, kurabiye ve kek tariflerini incelerken buluyorum kendimi. Küçük oğlumun
bir sufle merakı var ki… Dominos sufle en sevdiklerinden…</span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Peki, ben neden evde yapmıyorum ki diye düşündüm ve işe koyuldum. Güvendiğim birkaç
yemek tarifi sitesi var. Hemen onlara müracaat ettim. Yeri gelmişken
söyleyeyim, <a href="https://www.nefisyemektarifleri.com/">nefis yemek
tarifleri</a> en çok ziyaret ettiğim sitelerden biri… Orada birkaç sufle tarifi
buldum. Hangisini yapacağıma karar verirken iç sesimi dinlediğimi itiraf
ediyorum. Genelde beni haklı çıkarıyor. Aslında mutfakta deneyim sahibiyseniz
tarife bakınca anlıyorsunuz memnun kalıp kalmayacağınızı. Nitekim yine öyle oldu. Evdeki herkes memnun kaldı. Bu arada, tencerede sufle tarifi bu… Yani pişirme işlemi
tencerede yapılıyor.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Birkaç güne kadar okullar açılıyor. Çocuklar okuldan
geldikten sonra, bol çikolatalı bir sufle en tatlı sürprizlerden biri olmaz mı?
İşte o sufle tarifi :<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">Malzemeler</span></h3>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
1 yumurta<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
1 çay bardağı şeker<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
1 çay bardağı sıvı yağ<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
1 çay bardağı süt<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
2 yemek kaşığı kakao<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
1 paket vanilya<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
1 tatlı kaşığı kabartma tozu<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
8 yemek kaşığı un<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
70 gr. Bitter çikolata<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">
Yapılışı</span></h3></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal"><ul style="text-align: left;"><li><span style="font-family: verdana;">Yumurta ve şekeri mikserle iyice çırpalım.</span></li><li><span style="font-family: verdana;">Sütü ve sıvı yağı ekledikten sonra çırpmaya devam ederek,
kontrollü bir şekilde unu da ilave edelim. Kek hamuru kıvamı elde etmemiz
gerekiyor.</span></li><li><span style="font-family: verdana;">Kakao, vanilya ve kabartma tozunu da ekledikten sonra
sufle hamurumuz hazır.</span></li><li><span style="font-family: verdana;">Hamuru, sufle kaplarına ya da porselen fincanlara
yarısına kadar paylaştıralım. Ben porselen fincan kullandım. Bu tariften 5
fincan sufle çıkıyor.</span></li><li><span style="font-family: verdana;">Sufle hamuru dolu her fincanın ortasına 2 parça bitter
çikolatayı gömerek yerleştirelim.</span></li><li><span style="font-family: verdana;">Tencerede kaynayan suya fincanları dikkatlice yerleştirelim
ve kapağını kapatalım. Tencere arada tıkırdadığı için bu aşamada dikkatli olmak
gerekiyor. Tencere kısıkta olmalı tabi ki…</span></li><li><span style="font-family: verdana;">Yaklaşık 15- 20 dk. sonra suflemiz hazır. Ben tercih etmedim ama dilerseniz pudra şekeri ile süsleyebilirsiniz.</span></li></ul></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Not: Suflenin sıcak servis edilmesi gerektiği için,
yiyeceğiniz zaman pişirebilirsiniz.<o:p></o:p></span></div>
<span style="font-family: verdana;"><br />
</span><div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Afiyet Olsun<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br /></div><br />
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-6957884502485447882019-07-31T00:03:00.006+03:002020-12-23T18:35:41.002+03:00Jane Eyre<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK0AcJNCXm-thx41D-luqHbrISSPXCJZ0YRpl7Wba1hgCEjfuz7Huf0Kn4QQUlNRbzUEjvkCn89oieXPyjEsAprNw_87tI9oBzD9U6d3wni_b4YwcPzGrto5kXHWOXFXPa9c4xH0YpxgtL/s472/9789750708268.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Carlotte Bronte" border="0" data-original-height="472" data-original-width="446" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK0AcJNCXm-thx41D-luqHbrISSPXCJZ0YRpl7Wba1hgCEjfuz7Huf0Kn4QQUlNRbzUEjvkCn89oieXPyjEsAprNw_87tI9oBzD9U6d3wni_b4YwcPzGrto5kXHWOXFXPa9c4xH0YpxgtL/s16000/9789750708268.jpg" title="Jane Eyre" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />
<span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif">Carlotte
Bronte’nin ölümsüz eseri Jane Eyre’in yeri ben de bir başkadır. Üniversite
yıllarımda ikinci kez okuduğum bu kitabı finallerime çalışmak yerine sabaha
kadar elimden düşürmediğimi ve bitirdiğimi hatırlıyorum. Öyle sürükleyici ve etkileyiciydi
ki sabahlamıştım. Arkadaşlarımın, sabah gözlerini açtıklarında beni hala kitap
okurken bulmalarının şaşkınlığı hala çok canlı bir anıdır. <o:p></o:p></span><br />
<span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif"><br /></span></span></div><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">Charlotte Bronte ve </span><span style="font-family: verdana;">Currer Bell </span></h3><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif">Jane
Eyre, neden o kadar etkilemişti beni, ne bulmuştum romanda? O zamanlar ne
düşündüm bilmiyorum ama şimdi değerlendirdiğimde gençlik yıllarımın ruh hali
diyebiliyorum rahatlıkla. Kendime dair izler bulmam, o genç kızı kendimle
özdeşleştirmiş olmam ve romandaki tutkulu aşk… O yaştaki ben için fazlasıyla
çekiciydi. Ama sadece kendimle ilişkilendirmem ve ruh halimle sınırlamam büyük
haksızlık olur Jane Eyre’e ve Charlotte Bronte’ye. Ki, yazarın hayatından izler
taşıyan bu roman, Viktorya döneminde kadının toplumdaki yerini de bize açık
yüreklilikle gösterir. Kadının bir yazar olarak kabul görmesi o kadar zordur ki,
Charlotte Bronte erkek takma adıyla romanını yayımlar. Currer Bell olarak...</span><br />
<span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif"><br /></span></span></div><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif">Jane Eyre Kitap İncelemesi</span></span></h3><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif"><br /></span></span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif">Kitabın,
romantik edebiyatın örneklerinden sayılmasında yazarın kadın olmasının rolü
büyük bana göre.</span></span><span style="font-family: verdana;">Charlotte Bronte'nin</span><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif"> aşka o kadar naif yaklaşması ve yerine göre tutkuyla beslemesi </span></span><span style="font-family: verdana;">o
dönem için fazla cüretkâr bulunmuş olsa da </span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif">kitabın başarısında ve klasikler arasında
sayılmasında etkilidir diye düşünüyorum. Karakterlerin gücü ve
sahiciliği, yazarın anlatım diliyle okuyucusu arasında kurduğu samimi bağ da var tabii... </span></span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;">Jane
Eyre’in acılarına, büyümesine tanık olmak ve nihayet Edward Rochester ile
yollarının kesişmesi ve aşkı tanıması… Edward Rochester’ın soğuk ve mesafeli
tavrı, yakışıklılık kavramıyla örtüşmeyen ama çekici profili, yine Jane Eyre’in
güzel olarak değerlendirilemeyecek fiziki görünüşü ama güçlü karakteri ve dik
duruşu, sıradan iki insanın aşkına uyandırdığı merak romana başarı getiren diğer noktalar.</span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br /></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br /></div><h3 style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">Jane Eyre'nin Konusu Nedir?</span></h3><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif"><br /></span></span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif">Annesini ve babasını küçük yaşta kaybediyor Jane… Dayısına sığınıyor. Yengesi
ve kuzenlerinden kötülük görüyor ve yalnızlığa itiliyor. Gönderildiği yatılı
okulda da çok zor zamanlar geçiriyor. Ama bütün yaşadıklarından güçlenerek
çıkmayı başarıyor. Olayları mantık süzgecinden geçiriyor, doğru sonuçlara
varıyor. Romanın geçtiği dönemde kadına biçilmiş kısıtlı mesleklerden biri
mürebbiyelik. Jane Eyre de mürebbiye olarak hayatını idame ettirmeyi seçiyor.
Çalıştığı malikanenin sahibine önceleri korkuyla karışık duygular besliyor.
Birçok konuda fikir beyan edebilen Jane’nin bilgi birikimi zamanla Edward
Rochester’i etkiliyor. Uzun sohbetlere dönüşen konuşmaları aralarında güçlü bir
bağ kuruyor. Tutkunun; birbirinden çok farklı iki kalbi, iki ruhu, el değmeden,
dokunmadan adım adım kuşatmasına tanık oluyoruz. </span></span><span style="font-family: verdana;">Jane Eyre karakterleri ve kurgusu ile derin izler bırakıyor okuyucuda. </span></div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="font-family: verdana;"><span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif"><o:p></o:p></span><br />
<span face=""arial" , "helvetica" , sans-serif">Romanın
sonunu anlatmak olmaz. Zaten burada anlatılanlarla da Jane Eyre anlaşılmaz.
Mutlaka kendinize dair izler bulacağınız bu romanı okumanızı şiddetle tavsiye
etmeyi görev sayıyorum. Keyifli okumalar…</span><span face=""calibri light" , sans-serif"><o:p></o:p></span><br /></span>
<br /></div>
<br /><br />KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-16631668395131155072019-04-29T21:58:00.006+03:002020-12-23T20:44:53.517+03:00Yalnızlık<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-BIDsWoSvVMlnXFpQz9XzXraHdxKTrh0a0DeWYxKZQAEGTc0l67h7vQKWQ61WPYgqHrlXa5jhAVpMAqIVlyosp2MYMb2IvjG-RtN8vWjLmVEzQgYer_NXmY2YW8tvaF2nxIf8dMLfEekR/s2048/pexels-ma%25C3%25ABl-balland-3099153.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Yalnızlık şiirleri" border="0" data-original-height="1948" data-original-width="2048" height="380" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-BIDsWoSvVMlnXFpQz9XzXraHdxKTrh0a0DeWYxKZQAEGTc0l67h7vQKWQ61WPYgqHrlXa5jhAVpMAqIVlyosp2MYMb2IvjG-RtN8vWjLmVEzQgYer_NXmY2YW8tvaF2nxIf8dMLfEekR/w400-h380/pexels-ma%25C3%25ABl-balland-3099153.jpg" title="Yalnızlık" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />
<br /><span style="font-family: verdana;">
Çığlığı boğulmuş bir acı bu.<br />
Yutkunsan öleceksin.<br />
Konuşsan öleceksin.<br />
Ağlasan...<br />
Ağlama sakın!<br />Bilmesin.<br />
<br />
Nasılsa köpüklü bir yalnızlık her sonra...<br />
Hep sonra...<br />
Mutlaka.</span><br />
<br />
<br />
<br />
<br /></div><br />
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-47168415175972967982019-03-21T18:09:00.001+03:002020-12-23T21:21:46.263+03:00Gölge<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkvY0Lci4mw6GFUkR7KRuU4i_8dTkmRk6Xby69K-rPf-s6bzgLG_w31yWg_Hl15S0Tw7Rw6OJQFS9W81KS4KnuGy2pwzUiyKzMx_0nUcHuUscx24dRayQ6ilkK5-t_4p2AARhD9MOfxp-W/s2048/gggg.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="kısa şiirler" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1846" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkvY0Lci4mw6GFUkR7KRuU4i_8dTkmRk6Xby69K-rPf-s6bzgLG_w31yWg_Hl15S0Tw7Rw6OJQFS9W81KS4KnuGy2pwzUiyKzMx_0nUcHuUscx24dRayQ6ilkK5-t_4p2AARhD9MOfxp-W/w360-h400/gggg.jpg" title="Gölge" width="360" /></a></div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">Ben bir gölgeyim.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Öğlen vakti,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Tepemde güneşin öfkesi…<b><o:p></o:p></b></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Kısacık boyum.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Siyahım.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Denizim yok.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Gökyüzü çaldı mavilerimi.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Uçurtma ipinden<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Yağlı urganım.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Karanlık çökünce…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Sürgün yerinden kanar bozkırım.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Yeniden…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Yeniden,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Başıbozuk bir orman yangını olur kavgam.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Kan kırmızı aymazlık…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Tüm bildiğim, <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Eksik kaldığım.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Ben bir gölgeyim.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Her akşam,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Dilsiz bir ninni öper gözlerimden.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Ölürüm.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Yeniden…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Ben bir gölgeyim.</span></div>
<div class="MsoNormal"><span style="font-family: verdana;">
Siz bilmeyin!</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: verdana;"><o:p></o:p></span></div>
<br /></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-12272355270328222212019-02-14T23:17:00.004+03:002020-12-23T22:15:42.709+03:00Cümlesiz<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQ9q3SYhMZt5K3a3jNs_eJFD2wdu4YMVuB3FOU02E5ryFkzZC7HfXvngDSXaUjr0A000zMzbhvBzAUjsPKOZGdThE2OIeKHW6M3ueWGAF3fJPuw5NOpEIsyKrgZ2SJOFbI1ALOtl2DZniT/s2048/pexels-maria-eduarda-tavares-3828094.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="kadın şiirleri" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1365" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQ9q3SYhMZt5K3a3jNs_eJFD2wdu4YMVuB3FOU02E5ryFkzZC7HfXvngDSXaUjr0A000zMzbhvBzAUjsPKOZGdThE2OIeKHW6M3ueWGAF3fJPuw5NOpEIsyKrgZ2SJOFbI1ALOtl2DZniT/w266-h400/pexels-maria-eduarda-tavares-3828094.jpg" title="kadın" width="266" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">
Mevsiminden kovulmuş eylül gibiydi kadın.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="font-family: verdana;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">
Kırık, dökük, cümlesiz...</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br /></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-90114480663192050602019-02-11T16:12:00.003+03:002021-05-15T20:47:39.867+03:00kaos<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8Szr_VB0X0enIeSBKsJe-GNqtpZFXC6D3RLmcSpfLJaT-BaAjHqiUmuAHFo3o7TGbKGXtoaBIckcemjYf2q364ny0GTatD3gz2Ub1qAXwSWG-UE0i38LcQRnLi7EiCKSUYEgTUVxoHpI3/s2048/pexels-meryl-katys-7011445.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1365" data-original-width="2048" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8Szr_VB0X0enIeSBKsJe-GNqtpZFXC6D3RLmcSpfLJaT-BaAjHqiUmuAHFo3o7TGbKGXtoaBIckcemjYf2q364ny0GTatD3gz2Ub1qAXwSWG-UE0i38LcQRnLi7EiCKSUYEgTUVxoHpI3/w320-h213/pexels-meryl-katys-7011445.jpg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kaos</td></tr></tbody></table></div>
<div class="MsoNormal">
...Ve kahkaha denizinde koca bir ağız<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Uzak bir iklimi sayıklıyor.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Bulutu nem yüklü bir coğrafya…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Yeni bir ‘’keşke"ye hazırlanıyor.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Vurulup düşüyorum,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Alnımın çizgisinden.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Kırık aynalar gibi…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Yüzlerce parçanın kesici ayrılığı<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Ve kendi içimde yüzlerce kendim gibi…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Kimseye kızmıyorum.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Bana düşen kadar ‘’yaşamak’’ bu!<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Deniz aşırı bir ülke düşlüyorum şimdi.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Caddelerinde şenlik…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Zamanın içinden geçiyorum sonra.<o:p></o:p></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal">
‘’An’’a düşüyor umudun gölgesi.<o:p></o:p></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br /></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-56319594598581684382019-02-11T16:03:00.005+03:002021-03-06T23:12:18.811+03:00Uzun Yol<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfEnnxrQXNwMb0rRMFQXLjR5MpIGYdF1s2axQR2QWVUzg_qztrafqiO5PcF0KH5_HDexDNR8zfnr4yP62EmbzGSLJc7f6f82f_h0rqLB2urN2YF5cXSB65_5yL0CqZdZnrGgXu1d7e9hEP/s2048/pexels-engin-akyurt-1559259.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1632" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfEnnxrQXNwMb0rRMFQXLjR5MpIGYdF1s2axQR2QWVUzg_qztrafqiO5PcF0KH5_HDexDNR8zfnr4yP62EmbzGSLJc7f6f82f_h0rqLB2urN2YF5cXSB65_5yL0CqZdZnrGgXu1d7e9hEP/w255-h320/pexels-engin-akyurt-1559259.jpg" width="255" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uzun Yol</td></tr></tbody></table>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></div><div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;"><span style="font-size: 12pt;"><br /></span></div><div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">Sene 2014</span></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">Ve eylül </span></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">Elleri kanlı bir şair,</span></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">Harfler düşürüyor </span></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">Zamanın çizgisine </span></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal; min-height: 13.8px;">
<span style="font-size: 12pt;"></span><br /></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">“Kendinden vazgeçmek kolay da...</span></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">Vazgeçeni döndürmek...?</span></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal; min-height: 13.8px;">
<span style="font-size: 12pt;"></span><br /></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">Yolu uzun...</span></div>
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;">Ki; bitse ölecek,</span></div>
<span style="font-family: helvetica; font-size: 16px;">Ölmese bitmeyecek bu yol</span><br />
<div style="font-family: Helvetica; font-size: 12px; font-stretch: normal; line-height: normal;">
<span style="font-size: 12pt;"><br /></span>
<span style="font-size: 12pt;"><br /><br />
</span><br /></div>
</div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-86844090812481284042019-01-08T15:27:00.001+03:002021-01-25T19:33:09.158+03:00SiDoLa<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br />
<div class="MsoNormal">
SiDoLa,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Mavi kapılı bahçe…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Yasak an!<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Kırgınlıklarım… <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Ve yeşili çekilmiş baharlar…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Size söylüyorum!<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Avuç içlerim kanıyor.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVkQKBHBk-dScKkS404fT_uGUNdMoLBtNYD-BcaW8ndq3RF7oByTZwYq-RDn7LMNfDnPLxTmdz-qNgSKwdrdVpbgPWh2hv6h8W7cZHboP5uJOHgajF3Albm-IgzQf1XqJ0bKFlp9PiGf8C/s1600/0fe8ff82e96fdd23c5a1b26ebf575c9f.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="763" data-original-width="564" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVkQKBHBk-dScKkS404fT_uGUNdMoLBtNYD-BcaW8ndq3RF7oByTZwYq-RDn7LMNfDnPLxTmdz-qNgSKwdrdVpbgPWh2hv6h8W7cZHboP5uJOHgajF3Albm-IgzQf1XqJ0bKFlp9PiGf8C/s400/0fe8ff82e96fdd23c5a1b26ebf575c9f.jpg" width="295" /></a>SiDoLa,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Yazgımdan kaçamam.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Anla!<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Biraz da sen çabala.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Kuytularına çekildiğim,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Yamacına sığındığım<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Alışkanlıklarımda boğulacağım.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Bak ve gör!<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
SiDoLa<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Korkunun elleridir, boynunda gezinen…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 197.0pt;">
Ve asaleti yakıştırmış soytarıdan
ibarettir aşk.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
SiDoLa, <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Hisset!<o:p></o:p></div>
<br /></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-2978955866399784772018-12-24T15:29:00.003+03:002021-01-25T19:33:37.809+03:00Sen Gittiğinde<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0wzaDYYnobZjuofu2rMwlb8ssDKpg_tkBiYsUTaiM6Oz_QnkyOlta1jwo-CE6kk_TTxvhza8J2lSjPjfSk6802bg-1Jy-5B7reJ5QzpbhpXLb17Gsqdjb7q89_9vfuxhxZJRfNc05lbu5/s1600/2b524678413ccaec93e465e44de267ae.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="kelimelerimvar" border="0" data-original-height="555" data-original-width="430" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0wzaDYYnobZjuofu2rMwlb8ssDKpg_tkBiYsUTaiM6Oz_QnkyOlta1jwo-CE6kk_TTxvhza8J2lSjPjfSk6802bg-1Jy-5B7reJ5QzpbhpXLb17Gsqdjb7q89_9vfuxhxZJRfNc05lbu5/s1600/2b524678413ccaec93e465e44de267ae.jpg" title="şiir" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sen gittiğinde</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="MsoNormal">
Sen gittiğinde,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Giysilerini dağıttık<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Konu komşuya.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Adettenmiş...<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Bir çift ayakkabını,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Kapı önüne koyduk.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Sen gittiğinde,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Çocukluğumuza veda ettik.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Seninle yuva olan evimize...<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
En büyük acıdan,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Kök saldık toprağına.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Yanı başına...<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Çam yeşerttik.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Selvi, zeytin ağacı...<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Sevdiğin çiçeklerden,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Renk renk...<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Sen gittiğinde anne,<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Dağıldık.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Yine de yaşadık.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Ama ''biz'' kalamadık.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br /></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-25138420228153227502018-09-13T16:26:00.004+03:002021-01-25T19:39:27.714+03:00Okula Dönüş<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="MsoNormal"><br /></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_hPFjtUjeYeQ2wVmtvdg8Rvt0cJPdTJq9KoRt1bAjakjB_Bxbh7svrGuAHGd7oLUHAYvfNQL2tn1LJmf-_v8MT5y1iDEDLt9TOkafIVEcIjFkEY-okIq7w0piSKIgBB3VziyPVa79C2g6/s1920/school-3518726_1920.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1357" data-original-width="1920" height="283" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_hPFjtUjeYeQ2wVmtvdg8Rvt0cJPdTJq9KoRt1bAjakjB_Bxbh7svrGuAHGd7oLUHAYvfNQL2tn1LJmf-_v8MT5y1iDEDLt9TOkafIVEcIjFkEY-okIq7w0piSKIgBB3VziyPVa79C2g6/w400-h283/school-3518726_1920.jpg" width="400" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Okula Dönüş</td></tr></tbody></table><br /><div class="MsoNormal"><br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;">Malum, okullar açılıyor haftaya. Hatta, ilkokul birinci
sınıflar ve anaokulları için açıldı bile. Sizin de okul çağı çocuklarınız varsa bu
sürecin heyecan ve telaşını yaşıyorsunuzdur. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<h3 style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><b>Okula Dönüş Süreci Sizin İçin de Sancılı Mı?</b></span></h3>
<h2 style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><o:p></o:p></span></h2>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;">Benimkiler, ilkokul 2. ve 4.sınıfa başlayacaklar. Koskoca bir
yaz bitti ve onlar da alıştılar tabii tatile. Tatil havasından çıkıp; düzenli,
disiplinli, programlı olmak vakti artık. Bu da çocuklar üzerinde psikolojik baskı oluşturuyor doğal olarak. Bu süreci en sağlıklı şekilde atlatmak için
neler yapmalıyım diye araştırırken, yeni bir bilgiye ulaşamadığımı gördüm
maalesef. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Bilgisayar, tablet çağı çocuklarımız için sosyalleşmek de
demek olan ‘’okullu olmak’’, beraberinde uyum problemlerini de getiriyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Onlar için sosyal ortam, bilgisayar
oyunlarındaki arkadaşlıkları olunca ortaya bu
sonucun çıkması kaçınılmaz elbette. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Çocuğunuzda okula başlamanın kaygıya dönüştüğünü
gözlemliyorsanız benim gibi, bu süreci mümkün olduğunca yumuşak bir geçişle
yönetmeniz faydalı olacaktır diye düşünüyorum. ‘’Okullar açıldı, artık daha az
oyun oynamalısın. Ders çalışmalısın. Ödevlerini yaptın mı?’’ cümlelerini kurma
sıklığınızı denetim altında tutabilirsiniz ilk birkaç hafta belki. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Bizde durumlar pek iç açıcı değil. Özellikle büyük oğlum
için bu dönem karın ağrısız geçmiyor. Ama çocuklara hak vermemek mümkün değil.
Yine ve yeniden başka bir okula başlayacaklar çünkü. Yine nakil aldıracağız. Bu;
<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>4. sınıfa başlayacak olan oğlumun 4.,
2.sınıfa başlayacak oğlumun 3. okulu olacak maalesef. Şartlar ve zorunluluklar
deyip, detaya girmeyeceğim bu konuda. Ama zaten zor olan okula dönüş sürecini
biz daha ağır yaşayacağız bu kesin. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Yeni çevre, yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni öğretmen… Hem
de kaçıncı defa… Eee, kaygılanmasınlar da ne yapsınlar çocuklar.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-size: large;">Bizde durumlar böyle. Sizde? </span><br />
<span style="font-size: large;">Bütün velilere kolaylıklar diliyorum.</span><o:p></o:p></div>
<br /></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-88898255880044683772018-08-09T09:57:00.004+03:002021-03-07T11:48:31.214+03:00Yerebatan Aşk<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br /><br /><br />Yerebatan Sarnıcı'nda neml bir sarhoşluk</div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Loş ışıklar ve Medusa</div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Kaybolmak vaktidir şimdi</div><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Davetkar tarihin koynunda<br /><br /><br /><br /></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-RBGJNbNhu7BGPmWY4Ez2MuTZ6xqhu2I5S02zy4-EdKUMqIK8l6mYYkuJZ73zfqav1p6hl4sU909KzeQY9Cp506E9XVUVU_3uHgyazKIlfy3IJb3upmOezmREmyk8dOux0sHy2JRRwBBw/s2048/simon-infanger-2bOWazY5DYI-unsplash.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1365" data-original-width="2048" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-RBGJNbNhu7BGPmWY4Ez2MuTZ6xqhu2I5S02zy4-EdKUMqIK8l6mYYkuJZ73zfqav1p6hl4sU909KzeQY9Cp506E9XVUVU_3uHgyazKIlfy3IJb3upmOezmREmyk8dOux0sHy2JRRwBBw/w320-h213/simon-infanger-2bOWazY5DYI-unsplash.jpg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yerebatan Sarnıcı</td></tr></tbody></table><br />
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-81352500596861361712018-08-02T17:13:00.004+03:002023-05-05T16:59:34.643+03:00Elmanın Derdi Elma Olmaksa<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<h2 style="text-align: left;">
</h2>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIpGsG0Ln8in7Ul1KXpj4dF1uNokUGkDuzO3orLdV3MSwKJwes7fFQJo-g8DYs44hZGo-T8LCueo1csJ5Pfyd1yx3nxXpb36C1H3KnhFpTib_p8jxNULbBj8KHUTIHL4-G86_WJEdQ-v65xiHn3wVjYXTHX440iXrGnKDFU8NqEvWkTqfZBpmn8LADqA/s5000/pexels-mark-stebnicki-2714463.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="kelimelerimvar" border="0" data-original-height="3420" data-original-width="5000" height="274" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIpGsG0Ln8in7Ul1KXpj4dF1uNokUGkDuzO3orLdV3MSwKJwes7fFQJo-g8DYs44hZGo-T8LCueo1csJ5Pfyd1yx3nxXpb36C1H3KnhFpTib_p8jxNULbBj8KHUTIHL4-G86_WJEdQ-v65xiHn3wVjYXTHX440iXrGnKDFU8NqEvWkTqfZBpmn8LADqA/w400-h274/pexels-mark-stebnicki-2714463.jpg" width="400" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Elmanın Derdi Elma Olmaksa</td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-color: white;"><i><span face=""verdana" , sans-serif">Sonra… Hatırlıyorum. Şafağın
kızılına küsen çocuğu… Boğazına kadar küfre batışını… Ve öfkesini… Göğsünü yırtan
bir pençe gibi acısı. Hala sıcak ve kırmızı…<o:p></o:p></span></i></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-color: white;"><span face=""verdana" , sans-serif"><br /></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-color: white;"><span face=""verdana" , sans-serif">Sorun, elmanın elma olmasında mı
yani? Kuşun ötmesinde, balığın suda yaşamasında mı ya da? Hangi aklın karı
bunca saçmalık? Dön bir bak o halde kendine, azıcık düşün! Sorun,’’ sen
olamaman’’da olabilir mi? Kimsin? Aynada gördüğün yüzden ibaret sayıyorsan
seni, vay haline! Sana giden yolun daha en başındasın.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-color: white;"><span face=""verdana" , sans-serif"><br /></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="background-color: white;"><span face=""verdana" , sans-serif">Yoksa neden kıskanırsın, elma olmaktan
başka derdi olmayan elmayı? Kuşun ötmesine, balığın yüzmesine neden kızarsın
ki?<o:p></o:p></span></span></div>
<b><i><span style="background-color: white; line-height: 115%;"><span face=""verdana" , sans-serif"><br /></span></span></i></b>
<i><span style="background-color: white; line-height: 115%;"><span face=""verdana" , sans-serif">Ey gönlü yaralı kuzucuk! Şafağa küsen çocuk… Uyu artık.
Mavi atlastan geceyi ört usulca üstüne. Belki bu şafak… Bu şafak belki… Yıldızlar senin saçlarına dökülür. <span style="font-size: large;"> </span></span><span face=""calibri" , sans-serif" style="font-size: large;"> </span></span></i></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3586407559496791844.post-69216429930171444772018-07-30T14:52:00.003+03:002021-01-25T19:46:03.457+03:00Anne, Kuşlar Geri Döner mi?<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMNKv08Eboz9StpaHxNxxJtsaC680EOgMTTKzeXGN7uAP3lCb9CwLMng-AUTUS533Yy8Qnhan3XZ6gINPqSYETyNp-tyyOayGCb53U-_Re4kb_XngWe2QJn5n0mGogaG0tgU2VewsbsGzC/s1600/yavru_kumrucuklar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="kumrular" border="0" data-original-height="230" data-original-width="375" height="392" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMNKv08Eboz9StpaHxNxxJtsaC680EOgMTTKzeXGN7uAP3lCb9CwLMng-AUTUS533Yy8Qnhan3XZ6gINPqSYETyNp-tyyOayGCb53U-_Re4kb_XngWe2QJn5n0mGogaG0tgU2VewsbsGzC/s640/yavru_kumrucuklar.jpg" title="kumru yuvası" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kumru yuvası</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Yeni taşındığımız evin balkonunda
bir kuş yuvası vardı. Çocuklar yuvayı görünce havalara uçtular. Bir ayağımız
balkonda, gözlerimiz kumru yuvasının üzerinde oldu o günden sonra. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Anne kuş günlerce kuluçkada bekledi
yavrularını. ‘’Kumrular gibi’’ deyiminin nereden geldiğini de anladım bu arada.
Kuluçka süresi boyunca, baba yuvayı ziyaret etti ve anne ile nöbetleşerek
yumurtalarını beklediler. Müthiş bir dayanışma örneği… Doğanın dengesine bir
kez daha hayran oldum.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Büyük oğlum, her türlü hayvana
karşı sevgiyle dolu bir çocuk. Tırtıllar, böcekler, sinekler de dahil bu gruba…
Onun için bu süreç, hepimiz için olduğundan daha heyecanlıydı.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Yuva, balkonda kombinin üstündeydi.
Yüksekte olduğu için her gün merdivene çıkıp yuvayı kontrol etti Deniz. Anne
kumru, ya acıkırsa ya üşürse ya yumurtaları düşerse... Gibi,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bir sürü endişe ile bekledi oğlum.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Sonra bir gün, heyecanla bağırdı.
‘’Yavrular çıktı anne, hem de iki tane! Tüysüz, küçük iki kumru yavrusu,
annelerinin kanatları altından ürkekçe kendilerini gösterdiler.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Bu defa da onların büyümesi,
beslenmesi sürecine şahit olduk hep birlikte. Anne kumru bir süre gidiyor ve
yavrularının sevinç çığlıkları arasında dönüp onları besliyordu. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Anne kumrunun dışarıda kalma süresi
zamanla uzamaya başladı. Yavrular, saatlerce annelerinin yolunu gözlüyor, biz
de aç kaldıklarını düşünerek endişeleniyor ve onları besleyip, beslememe
arasında kararsız kalıyorduk. Müdahale edersek, anne kumru bir daha hiç
gelmeyecek diye düşünüyorduk. Bütün endişelerimize rağmen, tabiat kanunlarına
inandık ve onları sadece izledik. Anne kumru, her seferinde geldi ve
yavrularını besledi.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Nasıl da hızlı gelişiyordu her şey.
‘’İnsan hayatının kısa bir versiyonu gibi’’ diye düşünmeden edemedim bütün bu
olanları. Kendi ailemi düşündüm. Annemi, babamı, kardeşlerimi… Aramızdaki
bağları… Anne, babamın koruyuculuğunu, kardeşlerimle koyun koyuna oluşumuzu…
Sonra büyüdük, kuşlar gibi. Ve bir gün bizim için de yuvadan uçma vakti geldi. Her
birimiz başka başka dünyalar kurduk. Başka aileler... Başka amaçlar için
bilendik. Başka kaygılara, başka acılara gönüllü olduk. Kuşlar gibi özgür
olamadık ama. Onlarla aramızdaki en büyük fark buydu bence.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Bağlarımızdan kurtulmak değildi
özgürlük elbette. Çocukluğumuzu, anılarımızı terk etmek değildi. Özgürlük, uçabildiğimizin farkında olabilmekti belki de. Kanatlarımız olduğunu
unutmamaktı. O kanatları,mavilerle buluşturma umudunu taşımaktı her ne
pahasına olursa olsun.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Bir gün anne ve baba kumru geldiler
balkona. Biri, pencere kenarında nöbet tutar gibi bekledi. Diğeri yavruların
yanına uçtu ve kanatlarını çırpmaya başladı. ‘’Artık vakti, uçun hadi’’ der
gibiydi. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Ve yavrular kanatlarının farkına vardılar.
Korkuyla, ürkekçe özgürlüğü keşfettiler. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="tab-stops: 73.5pt;">
Deniz üzgündü. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Cevabı ‘’asla’’ olan o soruyu sorarken uzun
uzun boş yuvaya baktı. ‘’Anne, kuşlar geri döner mi?’’<o:p></o:p></div>
<br /></div>
KelimelerimVARhttp://www.blogger.com/profile/05158454438184943818noreply@blogger.com6