''Hiçbir şey göründüğü gibi değil.’’ dedi adam. Önüne eğdi başını. Suçsuzluğu belliydi. Duruşundan sesine, her halinden...
Açıklama bekledi kadın. Söyleneceklere inanmamayı seçmişti baştan. Yine de bekledi. Belki ruhuna dokunacak bir kelime duyabilirdi. Tek bir kelime ikna edebilirdi belki.
Adam biliyordu. İçinden geçenlerin masumluğunda susmayı seçerken; yanlış
kelimelerin, sonu olacağını… Bulamadı doğru cümleyi. Sustu. Doğru cümle neydi?
Mayın tarlasında gibiydi.
‘’Bazı insanlar şanslı doğar ve dünya adil bir yer değil.’’ diye geçirdi
içinden adam. Bu bilgi onun için oldukça eskiydi.
Kadın da aslında farkındaydı: ‘’Bazılarımız doğuştan biliriz konuşmayı,
ikna etmeyi, göze hoş görünmeyi. Bazılarımız hep yanlış cümleyle gireriz söze.
Baştan kaybederiz.’’ in…
Adam kaybedenlerdendi. Ruhuyla senkronize edemediği kelimelerdi
bunun tek nedeni.
Adamın söyleyemediği, kadının duymak istediği bir cümle, aralarında koca
bir duvar gibi yükseldi.
4 Yorumlar
Güzel ama kısa.. " Kadın da aslında farkındaydı " mı yoksa "farkında gibydi" mi olmalı.
YanıtlaSilÖnce resim dikkatimi çekmişti. Sonra yazı içine çekti beni.
YanıtlaSil:) sevindim. Teşekkürler ve selamlar...
SilDevamı olmalıydı bence çok çabuk bitti.
YanıtlaSilYorumlarınız benim için çok değerli.Teşekkürler...