Anne, Kuşlar Geri Döner mi?
![]() |
Kumru yuvası |
Yeni taşındığımız evin balkonunda
bir kuş yuvası vardı. Çocuklar yuvayı görünce havalara uçtular. Bir ayağımız
balkonda, gözlerimiz kumru yuvasının üzerinde oldu o günden sonra.
Anne kuş günlerce kuluçkada bekledi
yavrularını. ‘’Kumrular gibi’’ deyiminin nereden geldiğini de anladım bu arada.
Kuluçka süresi boyunca, baba yuvayı ziyaret etti ve anne ile nöbetleşerek
yumurtalarını beklediler. Müthiş bir dayanışma örneği… Doğanın dengesine bir
kez daha hayran oldum.
Büyük oğlum, her türlü hayvana
karşı sevgiyle dolu bir çocuk. Tırtıllar, böcekler, sinekler de dahil bu gruba…
Onun için bu süreç, hepimiz için olduğundan daha heyecanlıydı.
Yuva, balkonda kombinin üstündeydi.
Yüksekte olduğu için her gün merdivene çıkıp yuvayı kontrol etti Deniz. Anne
kumru, ya acıkırsa ya üşürse ya yumurtaları düşerse... Gibi, bir sürü endişe ile bekledi oğlum.
Sonra bir gün, heyecanla bağırdı.
‘’Yavrular çıktı anne, hem de iki tane! Tüysüz, küçük iki kumru yavrusu,
annelerinin kanatları altından ürkekçe kendilerini gösterdiler.
Bu defa da onların büyümesi,
beslenmesi sürecine şahit olduk hep birlikte. Anne kumru bir süre gidiyor ve
yavrularının sevinç çığlıkları arasında dönüp onları besliyordu.
Anne kumrunun dışarıda kalma süresi
zamanla uzamaya başladı. Yavrular, saatlerce annelerinin yolunu gözlüyor, biz
de aç kaldıklarını düşünerek endişeleniyor ve onları besleyip, beslememe
arasında kararsız kalıyorduk. Müdahale edersek, anne kumru bir daha hiç
gelmeyecek diye düşünüyorduk. Bütün endişelerimize rağmen, tabiat kanunlarına
inandık ve onları sadece izledik. Anne kumru, her seferinde geldi ve
yavrularını besledi.
Nasıl da hızlı gelişiyordu her şey.
‘’İnsan hayatının kısa bir versiyonu gibi’’ diye düşünmeden edemedim bütün bu
olanları. Kendi ailemi düşündüm. Annemi, babamı, kardeşlerimi… Aramızdaki
bağları… Anne, babamın koruyuculuğunu, kardeşlerimle koyun koyuna oluşumuzu…
Sonra büyüdük, kuşlar gibi. Ve bir gün bizim için de yuvadan uçma vakti geldi. Her
birimiz başka başka dünyalar kurduk. Başka aileler... Başka amaçlar için
bilendik. Başka kaygılara, başka acılara gönüllü olduk. Kuşlar gibi özgür
olamadık ama. Onlarla aramızdaki en büyük fark buydu bence.
Bağlarımızdan kurtulmak değildi
özgürlük elbette. Çocukluğumuzu, anılarımızı terk etmek değildi. Özgürlük, uçabildiğimizin farkında olabilmekti belki de. Kanatlarımız olduğunu
unutmamaktı. O kanatları,mavilerle buluşturma umudunu taşımaktı her ne
pahasına olursa olsun.
Bir gün anne ve baba kumru geldiler
balkona. Biri, pencere kenarında nöbet tutar gibi bekledi. Diğeri yavruların
yanına uçtu ve kanatlarını çırpmaya başladı. ‘’Artık vakti, uçun hadi’’ der
gibiydi.
Ve yavrular kanatlarının farkına vardılar.
Korkuyla, ürkekçe özgürlüğü keşfettiler.
Deniz üzgündü. Cevabı ‘’asla’’ olan o soruyu sorarken uzun
uzun boş yuvaya baktı. ‘’Anne, kuşlar geri döner mi?’’
Yazınızı okurken gülümsedim, çünkü şimdi bizim konuklarımız var balkonumuzda. Henüz iki güvercin yumurtamız var ve anne-baba sırayla oturuyorlar üzerine. Biz de heyecanla bekliyoruz yaşamın doğuşunu. Ben de geçenlerde yazdım bu konu ile ilgili, birbrini tamamlar yazılar olmuş :)))
YanıtlaSilAaa çok hoş:) Demek sizin de minik misafirleriniz var. Çok merak ettim yazınızı. Hemen okuyorum:)
SilSelamlar...
Hayvanların yaşantıları bu ara benim de ilgimi çekiyor.Bizim ülkemizde aileler evlenmeden pek izin vermiyor özgürlüğe.Adam 40 yaşında,hala anası bakıyor :(
YanıtlaSilSonra da bağımlı bireyler yetiştirmiş oluyoruz toplumca.Özgüvensiz, ebeveylerinin gölgesi altında...Hayat döngüsünün doğal akışına bakılırsa, kuşlar gibi olmalı oysa :) Sevgiler
SilBenim de balkonumda yuva var... Anneleri uçana kadar bekledi. Sonra ayrıldı kendi kanatları ile uçmaları için...
YanıtlaSilNe güzel:)Bir mucizeye tanıklık etmişsiniz bizim gibi.Şu an aynı yerde yuva yapan bir çift kumrumuz var yine:)Kuşlar geri dönermiş.Selamlar
Sil