Hafta içi her gün saat 06:30 da uyanıyorum.Bu sabah küçük oğlum Ege de erken uyandı ve benim hazırlandığımı görünce
şaşırdı. ‘’Anne nereye gidiyorsun?’’ diye sordu. İşe gideceğimi öğrenince
yüzündeki ifade değişti. Öptüm, kokladım, sarıldım oğluma ve işe geç kalacağımı
düşünerek aceleyle son hazırlıklarımı yaptım.
Tam kapıdan çıkarken kontrol etmek istedim Ege’yi. Uyuyup uyumadığını… Yatağındaydı, öylece kapıya bakıyordu. Beni görünce ağlamaklı oldu. ‘’Ne oldu oğlum, neden üzgünsün?’’ deyince ağlamaya başladı. ‘’Anne, gece gece işe gidiyorsun. Yazık sana! Hem ben sensiz nasıl uyuyacağım?’’ dedi. Anne olanlar nasıl hissettiğimi tahmin etmiştir. Hatta empati yapıp, hissettiklerimi hissetmişlerdir. Annelik böyle bir şey çünkü… Duygularımla beni baş başa bu satırlarda bırakıp konunun anlam ve önemine gelirsek…
Çalışan kadın olmak kolay değil. Çalışan anne olmak hiç kolay değil. Hatta, oldukça zor. Buna benzer cümleleri çokça duyarız. Eee ne yapalım yani? Zorsa evde mi oturacağız? Değil tabi ki… Biz kadınız, güçlüyüz! Güçlü olmak zorundayız. Zorunluluklardan; nice tecrübe, nice zenginlik kuşanırız da kat ettiğimiz yola kendimiz bile şaşırırız.
Bazen yorgunluktan bitkin düşeriz, bazen çaresiz hissederiz, bazen dünya üstümüze üstümüze gelir… Bazen çocuklarımıza, eşimize bağırır; bazen sarılırız. Güleriz, can katarız evimize. Ağlarız, ulu orta ya da gizli bir köşede. Siyah oluruz, beyaz oluruz, mavi, yeşil hatta turuncu… Güneşe küsecek kadar alıngan oluruz bazen. Kendimizi kendimiz bile anlamayız. Ama biz bu dünyanın nefesiyiz, ruhuyuz… Gökte şimşek, yerde sağanak gibiyiz. Küçük bir fidanın can suyuyuz…
Her birimiz beyaz atlı prensin hayalini kurmuş, her birimiz masallara inanmışızdır. Kimimizin küçükken budanmıştır umutları da erken öğrenmişizdir büyümeyi. Kimimiz Ünzile, kimimiz Kardelen olmuşuzdur… Ama er ya da geç öğrenmişizdir yere sağlam basmayı, dik durmayı, güçlü olmayı.
Er ya da geç öğrenmişizdir dünyanın o sınırda bitmediğini…
Er ya da geç öğrenmişizdir Kardelen olabilmeyi...
Er ya da geç öğrenmişizdir Kardelen olabilmeyi...
ne güzel yazmışsınız çalışan kadın olarak katılıyorum bu satırlara ama eminim çalışan anne olmak kat be kat daha zordur ama dediğiniz gibi biz kadınız güçlüyüz
YanıtlaSilÇok teşekkürler Sevilay. İnan çalışan anne olmak hiç kolay değil :) Ama biz kadınız... Ve evet güçlüyüz... Sevgilerimle :)
SilNasıl girecek cennete, bir kalbe giremeyen..ellerine sağlık.
YanıtlaSilAh o yürek ki nasıl çarpar ''anne'' diye, bilirim. Ama o bilmez, anne yüreği nasıl yanar ''evlat'' diye... Sevgilerimle :)
SilÇalışan anne olmak çok zor evet, ama iyi ki çalışıyoruz diyorum ben her seferinde.
YanıtlaSilOnu da öyle alıştırmıştım. Bak birbirimizi özlüyoruz diye teselli ediyordum...
Ama zor günlerdi, hala zor...
Kalemine sağlık, çok güzel bir yazı olmuş
Senin gibi düşünüyorum. Zor ama iyi ki çalışıyorum diyorum genelde:) Bir de şu yol çilesi, trafik olmasa daha kolay olacak ama ... :( Sana ve bütün çalışan annelere kolaylıklar diliyorum. kendime de tabii :) Çok teşekkürler. Sevgiler
Silİki çocuğum da doğduklarında 1 yıl ücretsiz izin almıştım. 1 yılın sonunda dönerken hep istifa etmeyi düşündüm ama yapamadım. Hele daha küçükken bunu anlamaları çok zor oluyor. Oğluma "işe gitmezsem sana çikolata alamam, oyuncak alamam annecim" derdim hep bir gün yine "işe gitme" dediğinde aynı şeyleri söylemek üzereyken yavrucuğum "anne ben çikolata, oyuncak falan istemiyorum yeter ki sen gitme" dedi. İçim parçalanarak "ama ekmekte alamayız ,yemek alamayız" demiştim. O zamanda "dolapta bir sürü makarna var onları yeriz" demişti çocuk aklınla:(
YanıtlaSilŞu cevaba bakar mısın? :)Ee çok doğru ama... Ekmek yoksa pasta( makarna)var . Aklın yolu bir :)Şu çocuklar yok mu? Nasıl güzel dünyaları, nasıl hesapsız ve net... Çocuklarına sevgilerimi gönderiyorum. Sana da :)
SilMinik ve ıslak gözlerle birakip gidebilmek ... Hayatta en çaresiz kaldigim andı. Bu kadar güclü mü olmaliyim yoksa bana ihtiyaci olan birine sirtimi dönecek kadar güçsuz mü?
YanıtlaSilHarika bir soru! Tartışılır kesinlikle... ''Güçsüz müyüz? ''sorusuna ama ile başlayan bir cümle yakışmayacak. Yoksa ''ama''larımız o kadar çok ki... Belki bu ''ama''lar da bahane babından güçsüzlük, bilemiyorum. Çok teşekkürler yorumunuz için ve sevgiler:)
SilÇalışan kadınlar, yakınlarına vakit ayırmakta güçlük çekiyor. Her şeye yetişme imkanları olmadığı için psikolojik olarak yıpranıyorlar. Ancak çalışma sonucunda edinilen ekonomik güç sayesinde kendini daha kolay ifade ediyor. Sosyalleşiyor, kendi kararlarını verebiliyor. Ülkemiz kadınları açısından düşünürsek, çalışmak zorluklarına rağmen iyi bir seçenek olarak görülüyor sanki. Sevgilerimle....
YanıtlaSilKatılıyorum. Kendi gücümüzün sınırlarını keşfediyoruz bu sayede :) Bana kalırsa , sınırsızlığını... Fazla mı abarttım:) Değerli yorumunuz için çok teşekkürler. Sevgiler :)
SilKadın, olmak zaten başlı başına güç gerektiriyor toplumda. Birde ekstra çalışmak, hepimize Rabbimiz kolaylık versin..
YanıtlaSilCan-ı gönülden Amin... Çok teşekkürler değerli katkınız için:) Sevgiler
SilÇok teşekkürler :) O rollerimizden asıl kimliğimizi inşaa ediyoruz aslında. Ve evet er ya da geç öğreniriz Kardelen olabilmeyi :) Sevgilerimle
YanıtlaSilO kadar güzel o kadar güzel yazmışsınız ki . Çok beğendim . Çalışan kadın olmak hatta anne olmak çok zor bence de . Gerçi ben daha ne çalışıyorum ne de anneyim ama 2 günlük bir iş deneyimim olmuştu ve o kadar zorlanmıştım ki her şey birbirine girmişti . Hayat şartları malesef çok ağır . İş hayatınızda başarılar , evinizde kolaylık dilerim . Sevgiler ...
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum güzel dileklerin için :) Ben de sana kolaylıklar diliyorum. Ve en güzelinden, hayırlısından anneliği tatmanı...:)
YanıtlaSilEskiden çalışmış bir anne olarak söylediklerine harfi harfine katılıyorum canım.
YanıtlaSilYüreğine sağlık.
Sevgiler
Çok teşekkürler canım. Yaşayan anlar :) Sevgilerimle :)
Silya senin yorum kutun değişmiş neden sölemiyon ki yaaa :)
YanıtlaSilŞimdi rahat rahat yorum yaparsın artık :) Bekliyorum yorumlarını :) Sevgiler
Silboooooo :)
YanıtlaSil🤔😉
SilÇocuklar küçükken onları evde bırakıp gitmek üzücü, hele bakıcıya bırakılırsa.Kendin iştesin, aklın evde çocukta kalır.Lakin kadınlar önce kendisi için sonra ailesi için çalışmak zorunda.Biz hepsini halledecek kapasitedeyiz ,bir şekilde çocuklar da alışıyorlar. Çok güzel yazmışsınız, sevgiler.
YanıtlaSilEvet... Maalesef; sabah tatlı uykularından uyandırıp, karda, kışta kreşe bıraktığımız da oldu, bakıcıya bırakmak zorunda da kaldık. Hatta küçük oğlum 10 aylıkken kreşe bıraktığımız bir gün, dayanamayıp kreşe geri dönmüştük. Sabah erken bir saat olduğu için ıssızlıkta ağlayan bebek sesini ve o odanın kimsesizliğini bugün gibi hatırlıyorum. Ve o an hissettiğim acizlikten tiksinişimi...Değerli yorumunuz için çok teşekkürler. Sevgiler
SilNe güzel de anlatmışsınız. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Cem Bey:))selamlar
SilZorunluluk mu tercih mi?
YanıtlaSilYa da tüm bunların sadece onlar için hazırlanmak istenen daha güzel bir hayat olduğunu ne zaman farkedebilecekler?
Biz de Böyle miydik acaba çocukken
Aynı şeyleri yaşayan bir baba olarak tek üzüntüm çocuklarım için vermiş olduğum bu savaş yüzünden onlara ayırmam gereken zamandan çalıyor olmam
Yüreğinize sağlık
Hani uzmanlar hep söyler ya , ''Önemli olan çocuklarınızla kaliteli zaman geçirmeniz.''Bunu bazen kendimizi rahatlatmak için, bazen vicdanımızın sesini bastırmak için söylüyoruz kendimize. Ama doğruluk payı çok bu cümlenin.Çalışmanın zorunluluk olsuğu durumda, onlarla geçirdiğiniz zamanları zenginleştirmeye bakalım biz de :) Değerli yorumunuz için teşekkürler. Selamlar.
Sil