![]() |
itibar, soytarılardan yana |
Ben bir kimyagerim. Bir bilim insanı. 4 yıllık yüklü bir
müfredattan sonra diplomayla ve kimyagerlik payesiyle onurlandırılıp okulumun
şefkatli kollarından özel sektörün acımasız dünyasına salındım.
Öğrenci olmak kolay değildi elbette. Laboratuvarlar , quizler,
deneyler, vizeler ve finaller. Mezun
olabilmek için sabahlara kadar ders
çalışmalar, uykusuz kalmalar, sınavdan hemen önce ayaküstü çıkabilecek
soruları arkadaşlarla tartışmalar, sınav çıkışında cevapları karşılaştırmalar,
stres, yoğun stres… Öğrenciler üzerindeki sosyal baskılar da cabası. Ankara
gibi bir üniversite ve öğrenci cennetinde okuduğum için bu baskıyı ben pek
yaşamadım ama öğrenciye bakış açısındaki
bağnaz söylentiler illaki kulağıma geldi. Tabi bütün bunların yanında olayın
bir de maddi boyutu var. Harçlar, yurt ücretleri, ulaşım, yeme-içme, minimum
düzeyde eğlence giderleri… Eğlence derken; arkadaşlarla ABA Piknik’te döner
yemek ya da çay içmek gibi bir durumu
kastediyorum kendi açımdan en fazla. Maddi durumu iyi olanlar için giderler
kısmı bir sorun teşkil etmiyor doğal olarak. Ama bütün bunların yanında kampüs,
kafeler, arkadaşlar, sohbetler ve bahar şenlikleri… Nefes alma, kafa dağıtma,
motive olma molaları olunca toplamda güzeldi öğrencilik. Özlenecek , sık sık anılacak,
eşe dosta anlatılacak kadar güzeldi.
Peki mezuniyetten sonra yaşananlar… Kampus sınırları içinde
bir anne kucağı şefkatiyle sarılıp sarmalanmış, pohpohlanmış, şımartılmışken, ’’
gerçek dünya’’diye adlandırılan , bilmediğin,
tanımadığın, yasaları ,ilkeleri, dünya görüşü farklı o yerde bir başına kaldığında
olanlar…Hayatımın bu kısmını özlemle anmayacağım asla.
İş arama süreci
herkes için aynı olamasa da, ülkemiz koşulları değerlendirildiğinde, iyi bir
kariyer sağlayacak kurumsal firmalarda
çalışabilme imkanını elde edebilmek için
çoğunlukla geniş bir çevre yani aslında
maddi güç gerekiyor. Maddi gücü olmayanın çevresi olmaz malumunuz. Tabi
ki kişisel başarıyı ve donanımı öncelikli benimseyen gerçekten kurumsal
firmalar var ve buralarda kariyer yapabilmek daha adil koşullarda değerlendirme
yaptıkları için mümkün. Ama kaç tane böyle firma var ki… Bütün bu gözlemler
deneyimlerden edinilmiştir. Bölümümüzü dereceyle bitiren bir arkadaşımın uzun
yıllar iş bulamaması ve zar zor bitiren bir arkadaşımın çevresinin gücüyle çok iyi
koşullarda çalışması mesela… Ama akademik başarının ‘’gerçek dünya’’da başarı
için tek başına yeterli olmadığını da kabul etmek gerekiyor. Bu nedenle hayatın
her döneminde kişisel gelişime yatırım
yapmak önemli.
Bilim insanı olarak donatılıp , payelendirilen beyinlerin ,
dünyayı değiştirme ,geliştirme ,güzelleştirme kapasitelerinin küçümsendiği,
bilim insanlığından memurluğa terfi edebilmek için yarıştırıldıkları, çarpık,
saçma ,dünya üzerinde örneği olmayan bir resmin parçasıyız bizler. Ne yazık ki
itibar soytarılıktan yana günümüz Türkiye’sinde.
0 Yorumlar
Yorumlarınız benim için çok değerli.Teşekkürler...