![]() |
Hayatımın kadınları-2 |
KomÅŸumuzun kızıydı. Adı Fatma’ydı. Benden yaşça büyüktü. Babası yoktu. Yetim kelimesinin karşılığıydı
bende Fatma. İki erkek kardeşi vardı. Annesi çok zarif, kibar, incecik hatlı, uzun
boylu, elmacık kemikleri çok belirgin , güzel bir kadındı. Uzun saçlarını topuz
yapardı hep. Hiç salınmış görmedim o saçları, kaderi gibi sımsıkı bağlıydı. O
mahallede eğreti duracak kadar hassas, ince ruhluydu. Bir doktora asistanlık
yapıyordu. Çoğu ev hanımı olan mahallenin kadınlarından bu yönüyle de
farklıydı.
Hatırladığım kadarıyla Fatma’nın babası trafik kazasında
ölmüştü. Küçük kardeşi babasıyla aynı adı taşıyordu. Oturdukları ev karanlık , nem
kokan , iki odalı bir viraneydi, mutfağı yoktu. Çoğunlukla yarı aç yarı tok
olurlardı. Annelerinin eve meyveyle geldiği olurdu ara sıra . Özellikle
getirdiği muzsa evde hem bayram hem savaş yaşanırdı. Biraz daha fazla pay alma
savaşında iki erkek kardeş kıyasıya yarışırdı.
Benim Fatma’yla bağıma gelince… Belki bir kız kardeÅŸ özlemi
, belki kardeşlerine annelik yapma zorunluluğunun baskılayamadığı tezahürü, belki de bana bilmediğim sebepten aşırı sevgisiyle ,hayatta
annemden sonra ikinci ışığım oldu.
Zamanımın büyük bir kısmı onların evinde geçerdi.
Hayatlarının orta yerindeydim, yakın şahitiydim
yaşadıklarının, yoksulluklarının, farklılıklarının ve insanlıklarının.
Okula gitmiyordum henüz. Fatma bir öğretmen azmiyle ve
sorumluluğuyla bana okuma yazma öğretiyordu. Ders saatlerimiz vardı. Matematik,
Türkçe, eliÅŸi belli baÅŸlı derslerimizdi… İlkokul 4.sınıfta olan teyzemin, matematik
sorularını çözmesine yardım edebilecek kadar yol almıştım. Verdiklerini
aldığımı gördükçe daha çok emek veriyordu . İnanılmaz bir disiplin bilinci
gelişiyordu bende. Bunu çok sonra analiz edebildim.
En sevdiğim aktivitemiz, pek de yakın olmayan kitapçıya
birlikte yürüyerek gidişimiz ve o renkli, harika ,hala isimlerini unutamadığım
küçük masal kitaplarından her defasında bir tane almaktı. Parasını kendi okul
harçlığından öderdi. O masal kitaplarını bir solukta okuyup, okuduklarımı
ertesi gün ona anlatırdım. Bana masal dünyasının renkli sayfalarında
kaybolmanın büyüsünü de tattırdı, insan olmanın yükümlülüğünü de anlattı.
Sofrasındakini paylaşarak, çoğaltmayı
öğretti.
Eğitim hayatıma devam etmem gerektiğini ince ince işledi
çocuk kalbime Fatma. İlk öğretmenimin ;hayatımı şekillendiren, abla şefkatiyle,
anne özverisiyle sarıp sarmalayan bu koca yürekli insanın gönülden isteğiydi
okumam. En derinlerde hissettiğim temiz, aydınlık, her dem bahar bir hayatın
temennisiydi bu.
İzini çok zaman önce kaybettiğim güzel insan, iyilik
meleÄŸim… Hayatıma dokunduÄŸun noktada, güçlü bir ışık düştü yoluma. Her
neredeysen, bil ki emeklerinin karşılığı olabilmek için elimden geleni
yapıyorum hala. Hak ettiğin güzelliklerden payına düşeni yaşıyor olmanı
umuyorum.
Bir gün karşılaşabilmeyi diliyorum . Masallarımızın hiç
yaşlanmayan kahramanlarıyla birlikte seni kocaman kucaklamak ve çok gecikmiş
bir teşekkürün mahcupluğuyla ellerini öpmek istiyorum. Teşekkür ederim ablam,
teÅŸekkür ederim öğretmenim, teÅŸekkür ederim Fatma’m.
0 Yorumlar
Yorumlarınız benim için çok değerli.Teşekkürler...