CPAP CİHAZI

 


Cpap maskesi
CPAP Cihazı


Bir yakınımın isteği üzerine bu yazıyı yazmak zorunda hissettim. Kendisinde uyku apnesi var ve aynı zamanda şeker hastası. Uzun bir süredir CPAP cihazı kullanıyor ve insülin iğnesi vuruluyor. Bu cihazı kullanmanın ya da uzun süre insülin iğnesi vurulmanın ne gibi sakıncaları olabilir diye düşünerek internette araştırma yaptığında yeterli kaynağa ulaşamadığını fark etmiş. Kendi deneyimlerini nasıl paylaşabileceğini, bu konuda sıkıntı yaşayan hastalara tecrübelerini nasıl ulaştırabileceğini düşününce aklına blogum gelmiş 😊 Umarım bu yazı, birilerinin aklındaki sorulara cevap olabilir.

CPAP CİHAZI NEDİR?


CPAP cihazı, aşırı horlama sorunu yaşayan ve “uyku apnesi” diye tanımlanan, uykuda solunum durması problemi olan hastalara veriliyor. Hasta, bu cihaza bağlı hortumun ucundaki nazal maske desteği ile daha sağlıklı ve verimli uyuyabiliyor.  

 CPAP cihazı, doktorun ayarladığı ve hastanın kesinlikle değiştirmemesi gereken basınçla hava üfleyerek, üst damak sarkmasını ve horlamayı, sonuç olarak da horlamaya bağlı nefes durmasını engelliyor.

Oldukça faydalı ve bir o kadar da alışması zor olan CPAP cihazının; hava ısıtmalı, kademeli basınç ayarlı ve BPAP denilen farklı gelişmiş çeşitleri mevcut.


CPAP CİHAZININ FAYDALARI NELERDİR?


Uyku apnesi olan hasta, doktorun verdiği CPAP cihazını kullanmadığı gecenin ertesinde yatağından yorgun kalkıyor. Sanki hiç uyumamış gibi günü yorgun ve bitkin geçiriyor. Hatta masa başı çalışıyorsa, bütün gün uyukluyor. Bu da kişinin yaşam kalitesini son derece olumsuz etkiliyor. O nedenle CPAP cihazının düzenli kullanımı hastanın hayat konforu için oldukça önemli. Bilindiği gibi rahat, kesintisiz ve verimli bir uyku, ruh ve beden sağlığını da beraberinde getiriyor.


CPAP CİHAZININ YAN ETKİLERİ NELERDİR?


Öncelikle, yakınımın yaklaşık on yıldır CPAP cihazı kullandığını belirteyim. Bu süre içinde, cihazı kullanmasına bağlı olarak yaşadığı sorunları şöyle sıralıyor:


1-Sürekli ağzınızı kapalı tutarak uyumak zorunda olduğunuzdan, misafirlikte olmanız, elektrik kesintisi olması, burnunuzun o gece tıkalı olması gibi sebeplerle cihazı takamadığınızda, öğrenilmiş refleks olarak ağzınızı yine sanki CPAP takmışsınız gibi kapalı uyuma alışkanlığı gelişiyor. Ve size basınçla hava üfleyen CPAP takılı olmadığından, nefes darlığı yaşıyorsunuz. Hatta gündüz bile rutin yaşamınızda diliniz hep alt hava yolunuzu kapatmaya alışkın tavrını sürdürüyor.


2-Maskeler genellikle iki beden olarak satılıyor. S ve L beden… Yüzünüz geniş ise (ki bu yakınım kilolu ve şeker hastası olduğundan, yüzü oldukça geniş) L beden bile alsanız, maske yüzünüzü acıtıyor. Kayışlarını sıkmayıp bollaştırırsanız da, gece boyunca hava kaçırıyor. Bu da hem oldukça gürültüye, hem de cihazın randımanlı çalışmamasına neden oluyor. Kayışları mecburen sıkıyorsunuz. Bir süre sonra yüzünüzü acıtmakla kalmıyor; yüzünüzde garip kızarıklıklara, izlere hatta yaralara neden oluyor. İnsanların tuhaf sorularına ve şaşkın bakışlarına maruz kalabiliyorsunuz.


3-Bir güç kaynağınız yok ise ve gece elektrikler kesilirse, cihaz çalışmayı sürdürmeyeceği için boğulma riski yaşayabiliyorsunuz.


4-Maskenin kayışı, yastık kılıfınızı boyuyor ve bu boya kolay kolay çıkmıyor. (Gelişmiş ya da farklı modeller için bu durum söz konusu olmayabilir.)


5-Takmadan önce burnunuzun tam açık olduğundan emin olmalısınız. Yanınızda bir burun spreyi ve cihazın bağlı olduğu bir güç kaynağı mutlaka bulunsun.


6- Ertesi gün kulağınızda çınlama olabiliyor.


Doktorlar genellikle CPAP cihazının bu tür dezavantajlarından bahsetmiyor. Belki de caydırıcı olmaması için bunlardan bahsetmemeyi tercih ediyorlar.

Yine de saydığımız dezavantajlarına ya da yan etkilerine rağmen uyku apnesi hastalarının CPAP cihazı kullanmaları yaşam kaliteleri açısından gerekli gibi görünüyor.


NOT: Yakınımın, insülin kullanımına bağlı yaşadığı sorunları da bir sonraki yazım da ele alacağım.

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar