İNCE MEMED
![]() |
İnce Memed |
Son olarak, Yaşar Kemal eserleri arasında özel bir yere sahip olan İnce Memed’ in 1. ve 2. ciltlerini okudum. Çocukluğumdan beri sayısını hatırlayamadığım kadar çok kitap okuyup da İnce Memed’i okumamış olmak… Mazeretim yok, büyük hata!
Üstelik Yaşar Kemal ile aynı
topraklarda doğduğumuz, aynı sarı sıcak, bunaltıcı Çukurova havasında
yandığımız, aynı kelimelerle dertlerimizi anlattığımız düşünülünce…
Bazısını unuttuğum, duyunca yüzüme koca bir gülümse yayılmasına
neden olan memleketime özgü kelimelerle anlatılan her satır büyüleyici bir
deneyim oldu desem abartmış olmam. Yaşar Kemal’in, Çukurova’yı, Toroslar’ı tasvirinde,
dağ köylülerinin konuşmalarında, genel olarak kullandığı, çoğu kez tekrarlanan kelimeler
ve cümleler hem yöresel hem yazara dair bir dil. Yazarın kendine has dili; uzun
tasvirleri, bu tasvirlerin birçok kısmında rastlanan tekrarları bile sıkmadan,
yormadan, zevkle okutuyor. Üslubu, gerçekten
sıra dışı ve peşine düşüren türden. İnce Memed, “Yaşar Kemal Dili” diye bir dil
var dedirtti bana. Çukurova düzlüğünde, Toroslarda biten her bir otun adını
öğreten, arıların türlü türlüsünü gözümün önünde uçurtan, içten, samimi, özel
bir dil, bu dil.
Kitabın kahramanı Memed, Değirmenoluk köyünde, annesiyle yaşayan;
zayıf, çelimsiz bir çocuk. Babasını kaybetmiş, hayatta bir tek annesi var. Çok
fakirler. Fakirlikleri o köyle birlikte beş köyün ağası Abdi’den dolayı. Abdi
Ağa, köylüye hem zulmediyor hem de yoksulluğa mahkum ediyor. En çok da Memed’e
eziyet ediyor.
Kitabın 1. Cildi Memed’in çocukluğundan başlıyor. Memed,
Abdi Ağa’nın eziyetlerine dayanamayınca evden kaçıyor. Komşu köylerden birinde,
bir ailenin yanına sığınıyor. Ama Abdi Ağa’nın onu bulması uzun sürmüyor. Memed’i
alıp köye götürüyor. Sonrası daha çok yoksulluk, daha çok açlık…
Memed ve Hatçe birbirine kara sevdalı. Abdi Ağa rahat bırakır
mı? Hatçe’yi kendi yiğeni ile nişanlıyor. Memed dayanamıyor, Hatçe ile birlikte
kaçıyorlar. İzleri kısa zamanda bulunuyor. Memed, Abdi Ağa’yı yaralıyor, yeğenini
de öldürüyor.
Abdi Ağa, yeğenini öldürenin Hatçe olduğu şeklinde ifade
veriyor, adamlarını da aynı ifadeye mecbur bırakıyor. Hatçe hapse giriyor,
Memed dağlara çıkıyor ve eşkıyaların arasına karışıyor. Eşkıya diyorlar ona ama
Memed kimsenin kılına zarar verecek bir yapı da değil. Onun bütün derdi köylünün
boynuna çöken, eziyet eden, aşağılayan, açlığa, yoksulluğa mahkum eden Abdi Ağa
ile… Sonrasında da Abdi Ağa gibi ağalarla… İnce Memed’in hayatı, ağalık
düzenine baş kaldırının hikayesi aslında.
2.ciltte daha çok Memed’in psikolojik durumu üzerine yoğunlaşmış
Yaşar Kemal. Kafasının içinde sürekli dönüp duran, uykularını kaçıran, onu
bitkin, çaresiz bırakan bir soruya cevap arayışına şahit oluyoruz. Abdi Ağa’yı öldürdükten
sonra yerine daha zalim biri olan yeğeni Hamza’nın gelmesi, Memed’i, “Abdi gitti,
Hamza geldi. Hamza gidecek başka ağa gelecek.” düşüncesi içinde atalete sürüklüyor.
Değirmenoluk köyünün Kel Hamza’sı, Vayvay köyünün Ali Safa Ağası, hükümetin
adamı Arif Saim Bey… Memed, öldürdükçe, onlar çoğalarak gelecekler diye düşünür.
Umutsuzluğa sürüklenir. Abdi Ağa’yı öldürdükten sonra köylülerin daha kötü
duruma düşmüş olmaları, onda pişmanlık yaratmıştır. Diğerlerini de öldürerek
köylüye kötülük yapmış olacağına inandığından kitabın sonlarına kadar harekete
geçmekte isteksiz davranır. Ama sonunda içine düştüğü ataleti yenmeyi başarır.
İnce Memed efsanesine giden yolda, Memed köylülerin kurtuluşu
olurken, ağaların korkulu rüyası haline geliyor. Öyle ki, Memed’den habersiz,
Memed’in adına baskınlar, köy yakmalar, adam öldürmeler duyulur, konuşulur
oluyor.
Yaşar Kemal, dört ciltlik seriyi otuz iki yılda yazmış. Nobel
edebiyat ödülüne aday gösterilen ilk Türk yazar olan Yaşar Kemal, dünyanın
saygın yayın organlarından ve kuruluşlarından takdir toplamış, övgüler almış. Kısacası, okunması gereken kitaplar arasında ilk sıralarda bence...
The New York Times Book Review (ABD): “Bir yaşam biçimini,
bir halkın portresi olarak böylesine veren bir romandan daha iyisi yazılamazdı.”
Hiç yorum yok:
Yorumlarınız benim için çok değerli.Teşekkürler...