Tut ki, maviymiş günlerden ve denizmiş gözlerin. Aylardan
umut ve yıllardan aşk… Tarih: mavi, umut, aşk…
Ben, seninle öğrendim; kanatları evrene açılan pencereden bakmayı,
görebilmeyi zahirin ötesini. Ruhuma tuttuğun aynalarda çıldırdım. Ve benlik
kavgasında yoruldum. Duruldum sonra, hissiz ve dipsiz bir göl gibi. Dipsizliğin
korkusunda cesareti öğrendim.
Seninle yürümeyi öğrendim. Düşmekten korkmamayı… Sınır
benim, engel benim kendime… Kendimle savaşta kazanmayı öğrendim.
Gözleri deniz sevgili… Ey yakamoz bakışlı! Aşka sür beni,
yanına yakıştır da…
Bugün günlerden mavi… Gözlerin gibi… Unuttuğum bir şarkıyı
hatırlıyorum. Uzaklarda, çok uzaklarda aylak aylak gezinen bir notadaymış bütün
sır. Allegro küçük nota… Allegro! Eşlik et bana güzel sevgili. Ve bu dansı
lütfet. Ver ellerini…
Deli bir med-cezir ortalık. Hırçın dalgalarınla kıyıya vuran
bir denizyıldızıyım. Ve günlerden mavi, aylardan umut… Yıl aşk… Masalını
bilirsin misin denizyıldızlarının? Anlatayım…
Bir genç, kıyıya vurmuş denizyıldızlarını tek tek atmaktadır
denize. Yaşça büyük ama erdemi küçük bir adam yaklaşır gence ve sorar:
‘’Neden atıyorsun o denizyıldızlarını tek tek denize?’’
‘’Bırakırsam ölecekler’’ der genç.
Adam, ‘’Bu uzun sahil boyunca binlercesi var. Bu çaba da
neyin nesi? Ne fark eder ki?’’ diye sorar.
Genç, ‘’Bunun için fark eder’’ diyerek attığı son
denizyıldızını gösterir adama.
Günlerden mavi, gözlerin gibi… Aylardan umut... Ve yıl aşk… Bırakma beni,oracıkta ölebilirim!
2 Yorumlar
Etkileyici paylaşım oldu..
YanıtlaSilÇok teşekkürler:) Sevgiler
SilYorumlarınız benim için çok değerli.Teşekkürler...